Açık Gazete: 22 Haziran 2018

Açık Gazete
-
Aa
+
a
a
a

Seçimlere 2 Gün Kala: Gülümsemek ve “Kostümlü Prova Üzerine

“Daimi kriz haline rağmen Türkiye seçmenleri muhalefet mitinglerine büyük kalabalıklar halinde koştular ve daha iki ay önce, sonucu önceden belliymiş gibi görülen bir yarışmaya yepyeni bir enerji aşıladılar. [Erdoğan’ın] baş rakibi Muharrem İnce’nin ve milliyetçi hareketten kopmuş olan Meral Akşener’in beklenmedik ölçüde hareketli ve dinamik kampanyaları, seçim üstüne seçim kaybetmiş olan ve can çekişen muhalefet hareketine yepyeni bir hayat verdi.

“Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) karizmatik Kürd lideri Selahattin Demirtaş, taraftarlarıyla avukatları aracılığıyla haberleşmek suretiyle kampanyasını Edirne hapishanesindeki hücresinden yürüttü.

“Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), cumhurbaşkanlığını elinde tutmakla birlikte parlamentodaki çoğunluğunu kaybedebileceğinden korktuğu için, mesela hükümeti seçimlerden sonra olağanüstü hali (OHAL) kaldırmak gibi bazı tavizler vermeye zorladı. Ne var ki, birçok muhalefet aktivisti için önemli olan, Erdoğan ve partisi seçimleri ister kazansın, ister kazanmasın, kendi seslerine yeniden kavuşmuş olmalarıydı.

“ ‘Politikacılardan çok, gazetecilerle demokratların birşeyleri değiştireceğine inanıyorum,’ diyor [Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni] Murat Sabuncu. Ve ekliyor: ‘Gülümsemenin devrimci bir eylem olduğunu her zaman düşünmüşümdür. Son 15-20 gündür farkediyorum ki insanlar yeniden gülümsemeye başladılar.’”

 

(Kareem Shaheen, “‘İnsanlar Yeniden Gülümsüyor’: Türkiye’de Seçimlerden Önce Muhalefet Sesini Buldu”, Guardian, 22 Haziran 2018; https://www.theguardian.com/world/2018/jun/22/people-are-smiling-again-opposition-finds-its-voice-before-turkish-elections)

 

***

“Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz; hepimiz bu belirsizliğin ve koşulların ürettiği riskin ne olduğunun farkındayız. İşte mevduatın yüzde 88’inin bile kısa vadeli oluşu ne demek? Ülkeyi yönetenlerin veya ülkenin sisteminin yarın için bana güven vermediği demek. Yabancı yatırımcıya falan kızmaya gerek yok. Kendimiz kendi ülkemizde kendi koşullarımıza güvenmiyoruz. Haksız mıyız? Hayır. Çünkü eğer bu kadar keyfi, bu kadar kural dışı bir yönetim düzeniyle devam ediyorsanız o zaman da problemlerin yönetilemediğini görüyorsunuz. Bu gerçek hayatın ürettiği bir problem. Gerçek hayatın ürettiği problemlerin de her yurttaş farkında.

“Ben o yüzden yürekten şuna inanıyorum ki, eğer bir ekip veya bir parti veya bir program ülkenin ortak geleceğini doğru tarif edebilsin ve üç kümenin [modern Batıcı kentliler, muhafazakâr hayat tarzına sahip olanlar ve Kürtler] de o çatının altında olabileceğini göstersin ve bunu gösterirken de bunu inşa edebilecek kapasitede, maharette, zanaatkârlıkta olduklarını gösterebilen bir kadro ve söylemle ortaya çıksın, hemen ilk seçimde, hatta bu Pazar günü bile değiştirebilir; buna yürekten inanıyorum. [...]”

“1,5 - 2 ay önce yaptığımız bir modellemede aşağı yukarı 25 milyon insanın herhangi bir partinin kategorik seçmeni sayılamayacağı gibi bir hesabımız vardı. Yani yüzde 43-44.

Bu, seçim yaklaştıkça, mitingler, kampanyalarla ortamın daha politize olmasıyla yüzde 37'ye düşmüş durumda. Ülkenin 57 milyon seçmeninin yüzde 37'si demek, aşağı yukarı 20 milyon insan, hâlâ kategorik olarak bir partinin seçmeni sayılamayacak insan demek. “Bunların çok önemli bir kesimi, üçte birden fazlası, gençler. Dolayısıyla, şu iki günde bile bütün seçim tablosunun sonucunu alt üst edebilecek kadar radikal değişiklik üretebilecek şey, o gençlerin gidip geleceklerine sahip çıkmalarıdır.

“Ama şunun da altını çizmek isterim: Kim kazanırsa kazansın, Pazartesi sabah kim cumhurbaşkanı olursa olsun, hangi parti parlamento çoğunluğunu alırsa alsın, % 51- 49'a oturmuş bir denge içinde, yani çatının altındaki öbür iki kesimi yok sayarak ülkeyi yönetebilmesi mümkün değildir.

“O nedenle, geçen haftaki programda da söylemiştim. Bu seçimler kostümlü prova olabilir.”

 

(KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Açık Radyo’da her sabah yayınlanan Açık Gazete programında Ömer Madra ve Can Tonbil’in sorularını yanıtladı. http://bianet.org/bianet/siyaset/198471-agirdir-yuzde-37-kendini-bir-partinin-kategorik-secmeni-olarak-gormuyor)

 

***

 

Evet, belli mi olur? Belki de “İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse...”

 

 

Vakanüvis ÖM