Hamlet'te "Ophelia" ve Çiçek Sembolizmi

Botanitopya
-
Aa
+
a
a
a

Bu hafta Botanitopya'da Hamlet'in sevgili aşkı, "vaktinden önce solan çiçeği" Ophelia'nın çiçeklerinden konuştuk.

Hamlet'in aşkı Ophelia'nın çiçekleri
 

Hamlet'in aşkı Ophelia'nın çiçekleri

podcast servisi: iTunes / RSS

Ön-Rafaellocu İngiliz ressam John Everett Millais’nin eseri, Hamlet'te Ophelia'nın nehirde boğulduğu o dramatik sahneyi anlatır. Gökyüzüne dikilmiş gözlerdeki anlamsız bakışı, iki yana bıraktığı zarif elleri, etrafında kır çiçekleriyle ölüme yaklaşmış bu genç kadının trajedisini gözler önüne serer. Ophelia’nin elbisesinin işlemeleri, bitkilerin gerçekçi ayrıntıları göz kamaştırıcıdır. Çevresinde papatyalar, hercai menekşeler, biberiyeler, haseki küpeleri ve menekşeler yüzer; her birinin de sembolik anlamı var hikayeyi tamamlayan.

Shakespeare'in metninde geçmeyen çiçekler de vardır; “çiçeklerin dili” modasının olduğu Viktoryen dönemde bu eseri yapan Millais eklemiştir onları. Suyun kenarında unutmabeni çiçekleri, "uyku ve ölüm" anlamına gelen kırmızı gelincik örneğin... Oyunda "menekşeler yoktu" lafı geçse de boynunda menekşelerden bir kolyeyi görürüz. Üzüntünün sembolü olarak ters laleyi de… Kraliçenin onun söğüt ağacına uzanırken düşüp boğulduğunu anlattığı bölüm, Shakespeare’in yazdığı en dokunaklı dizeler olmalı.

 

Hamlet oyununun  4. perde 7. sahnesinde Ophelia'nın erkek kardeşi

LAERTES 

Boğuldu mu nerede?

(diye sorar kraliçeye)

KRALİÇE

Bir söğüt var şurada, ırmağın üstüne sarkmış,

Gümüş yaprakları suda yansıyan

Ophelia oraya geldi garip çelenklerle,

Düğün çiçekleri, sarı yabanotları, papatyalar,

Bir de o uzun mor çiçeklerden, şu çobanların 

Söylemesi ayıp bir ad verdikleri,

Genç kızların ölü parmağı dediği çiçekler

Orada, çelenklerini asmak için belki 

Tırmanırken söğüdün sarkan dallarına 

Kıskanç bir dal kırılıvermiş 

Ve Ophelia düşmüş bütün çiçekleriyle

Gözyaşları içinde ırmağın... 

Hamlet'in annesi Kraliçe Gertrude, burada Shakespeare'in en güzel, dokunaklı, şiirsel konuşmalarından birinde Ophelia'nın ölümünü bildirir. Acımasız insanların dünyasından nasıl kurtulduğunu göstermek için doğayı, suyu ve çiçek imgelerini kullanır... Ophelia'nın üzerine eğilmiş ağlayan söğüt ağacı, oyunun yazıldığı Tudor İngiltere'sinde karşılıksız aşkla ilişkilendiriliyordu.

Ophelia, çoğunlukla sessiz, pasif bir karakter ama delilik başına geldiğinde sessizliğini bozuyor ve çiçek sembolizmini kullanarak konuşmaya başlıyor kimi sahnelerde.... İki çelişkili kutup arasında parçalanmıştır Ophelia. Babası ve erkek kardeşinin baskısıyla Hamlet'i asla sevmediğine yemin ederken kalbi Hamlet'in onu sevdiğini söylüyordu. 

4. Perde'de aklını kaçırmış gibi görünen sevgilisi Hamlet tarafından reddedilen ve güvenecek kimsesi olmadan bir şatoda tek başına kalan Ophelia, gerçeklik duygusunu kaybetmiştir. Elsinore'nin koridorlarında çocuksu, müstehcen ve ürkütücü şarkılar söyleyerek ilerlerken tanıştığı kişilere çelişkili duygularını simgeleyen, farklı çeşitlerde görünmez "çiçekler, bitkiler"  dağıtır. 

OPHELIA

Bunlar biberiye, al da hatırla beni! Hatırla, hatırla diye aşkım.

Bunlar da hercai, hercailik etmeyesin diye...

LAERTES

Çılgınlığın içinden akıl sesleniyor bana: Unutma, yolundan şaşma diyor bana.

... diye yanıtlar onu... Sonra Krala döner...

OPHELIA (Krala) 

bu çöreotlarıyla (rezene) sultanküpeleri (haseki) size

(Kraliçeye)

Bu sedefotları size, birazı da bana. Sevapotu da denebilir bunlara pazar günleri. 

Ama siz başka türlü takının, ben başka türlü. Bu bir papatya. Biraz da menekşe de vermek isterdim size, ama kurudu hepsi babam ölünce... Güzel bir ölüm olmuş, diyorlar babamın ölümü...

Biberiyenin hafızayla ilişkisi Antik Yunan'a dek uzanıyor. Antik dönemde öğrenciler, öğrendiklerini unutmamak, anımsayabilmek için biberiye çelenkleri takarlarmış. Mavi çiçeklerine ve orijinal habitatı Akdeniz kıyılarına atıfta bulunan Latince adı Rosmarinus officinalus, "denizin çiyi" anlamına geliyor. Biberiye, Shakespeare'in zamanında çok değerli bir bitkiymiş ve birçok farklı yerde kullanılıyormuş. Mutfakta yemeklere katılmış, mekanı kokulandırmak için yerlere serpilmiş, damıtılarak ilaçlar yapılmış, hatta çalıya dönmüş dalları lavta yapmak için de kullanılırmış. 

Babasının ölümü, Hamlet'in yarattığı düş kırıklığıyla çıldırma noktasına gelen Ophelia'nın, sarayda Kral ve Kraliçe'nin önüne attığı "hayali" çiçeklerin arasında hercai menekşeler de var. İngilizcesi "pansy" hercai menekşesinin; Fransızcada "düşünce" veya "hatırlama" anlamına gelen pensée sözcüğünden türetilmiş. Hercai menekşe aynı zamanda aşkta değişken olma anlamını da barındırıyordu. 

Ophelia'nın yere saçtığı bir başka bitki de çöreotu, yani rezene... Rezenelerin çiçekleri çok çabuk solar. Hızlı ölümün sembolü olarak anılır burada. Orta Çağ'da rezene tohumları, oruçlu hacılara yardımcı olmak için iştah kesici olarak kullanılmış. Rezenenin, Anglo-Saksonlar tarafından kutsal sayılan dokuz bitkiden biri olduğu düşünülüyor. 

Aşıkların sevgisini ve üzüntüyü simgeleyen haseki küpeleri de var. Haseki küpeleri (Latince adıyla Aquilegia vulgaris) İngiltere'nin çayırlarında, kırlarında yabani yetişen bir çiçektir.  Granny's Bonnet olarak da bilinen haseki küpesi, Tudor İngilteresinde popüler bir bahçe çiçeği olmuş. Bilimsel adındaki Aquilegia, kartalın Latincesi aquila'dan geliyor; çünkü yapraklarının bir kartalın pençelerine benzediği düşünülmüş

Ophelia'nın boynunda menekşelerden bir kolye de görürüz. Bu sadakati temsil ediyordu ama Shakespeare için aynı zamanda keder ve ölümün de simgesiydi. Ophelia'nın "elimde menekşeler yok, babam ölünce soldular çünkü" sözlerini de açıklıyor. O yüzden erkek kardeşi Laertes, ölümünden sonra Ophelia'nın mezarında menekşeler açmasını ister. 

Hamlet 5. perde 1. sahnede

LAERTES

Koyun toprağa menekşeler çıksın

O güzel koklanmamış göğsünden

Menekşeler ilkbaharın başlarında ortaya çıkar ve sonra kaybolur. Bu yüzden erken ölüm anlamına geliyor. The Plant-Lore and Garden-Craft of Shakespeare kitabında Henry Nicholson Ellacombe'un söylediği gibi "Hayatın parlak baharından zevk alanların ve artık olmayanların simgeleri" haline gelirler. 

Ve papatyalar... İskandinav bereket tanrıçası Freya'nın çiçeği olan masumiyet ve saflık simgesi papatyalar belirir sahnede. Papatya/Koyungözü (Latince adıyla Bellis perennis). İlk kısmı, Latince güzel anlamına gelen bellis'ten gelir. İngilizce adı "daisy", Anglo Sakson dilindeki daeges eage yani "günün gözü" anlamına gelen "day's eye"den türetilmiş. Yaprakları gündüz açılıp geceleri kapandığı için olsa gerek. 

Sedef otu da vardır Ophelia'nın şarkılar mırıldanırken dağıttığı görünmez çiçekler arasında.... Sedefotu güçlü aromatik kokusu ve acı tadı olan bir bitki. Latince adı Ruta graveolens, ilk kısmı Yunanca reuo'dan geliyor ve "özgür bırakmak" anlamına geliyor. Antik çağda zehir ve hastalık için bir panzehir olduğu düşünülen bu bitki I. Elizabeth İngiltere'sinde insanlar veba ve büyücülüğe karşı korunmak amacıyla bu bitkiyi üzerlerinde taşırmış