[İklim Kuşağı Konuşuyor-2] David Wicker: Alp buzullarının kaybolması uzak değil

Editörden
-
Aa
+
a
a
a

“Yaşamı, kârın önüne koymalıyız. Bunun için adil ekolojik bir geçiş gerekli. İklim adaleti, sosyal adalettir. Bunu kabul etmezsek zaten başarısız oluruz.”

(Atlas Sarrafoğlu'nun bu röportajı Yeşil Gazete'nin internet sitesinden alınmıştır.)

15 yaşındaki iklim adaleti aktivisti David Wicker, kuzey İtalya’nın Susa Vadisi’nden ve uluslararası alanda dünyanın her yerinden hükümetlerden iklim değişikliği sorununa gündemlerine öncelik vermelerini ve uluslararası anlaşma düzenlemelerine saygı duymaya başlamalarını istiyor. David ve ben geçen ağustos ayında Avrupalı eylemciler toplantısı için SMILE’deydik.

Ve sonunda korkmaya başladım. Korkmuştum çünkü iklim bilimcilerinin uyarıları aciliyeti işaret ederken, politikacılar bu durum karşısında sağır gibiydi.

Atlas Sarrafoğlu: Lütfen bize kendi aktivizm hikayeni anlatır mısın? İlk olarak okul grevlerine nasıl dahil oldun? Harekete geçmende sana ne ilham verdi?

David Wicker: 2019 Ocak ayının ilk haftasında Torino’da grev yapmaya başladım. Çok tuhaftı. İklim değişikliğinin ne olduğunu biliyordum. Bunu okulda “okuduklarımdan” biliyordum. İklim değişikliğinin okul ders kitaplarında çerçevelenme biçimi, halihazırda çözülmüş ve kurumların zaten bu konuyla ilgilendiği gibi göründüğü için “okuduklarımdan” kelimesine tırnak ekliyorum.

Okuduklarım üzerine çok fazla düşünmedim. Her şey coğrafya kitabının iki sayfasında özetlenmişti. Ama sonra Greta’nın Katowich’te, COP 24’deki konuşmasını gördüm. Merak ettim: “Birleşmiş Milletler neden 15 yaşında bir çocuğu iklim acil durumu denilen bir şey hakkında konuşmaya davet ediyordu?”

Bu noktaya gelince, iklim acil durumunun gerçekte ne olduğu hakkında kendi kendime bilgi toplamaya başladım. IPCC‘nin 1,5 °C sıcaklık artışı hakkındaki raporlarını okudum ve iklim bilimcilerinden ve uzmanlardan belgeseller izledim. Ve sonunda korkmaya başladım.

Korkmuştum çünkü iklim bilimcilerinin uyarıları aciliyeti işaret ederken, politikacılar bu durum karşısında sağır gibiydi. Politikacılar ve kurumlar, insanlığın karşılaştığı en büyük acil durumu, geleceğim üzerinde güçlü sonuçları olacak acil durumları ve çocuklarımın yaşayacağı geleceği görmezden geliyorlardı.

Bu yüzden bir şey yapmam gerekiyordu. Herhangi bir şey.

2020’de iklim hareketinin nasıl değişeceğini öngörüyorsun?

Önümüzdeki on yıl, 2020’den başlayarak iklim eyleminin on yılı olmalıdır. Zaten çok fazla zaman harcadık, daha fazla eylemsizlikle geçen zamanı kaybetmeyi göze alamayız. Bu yıl, Fridays For Future hareketi, bir sonraki küresel grevden itibaren dünya çapında birçok eylem gerçekleştirecek.

Yavaşlamayacağız, ama daha güçlü olacağız. Giderek daha da fazla. Paris Anlaşması’na saygı duymaları ve yaklaşmakta olan COP 26‘da taleplerimizi artırmak için kurumlar ve liderler üzerinde giderek daha fazla baskı yapacağız.

Aslında COP 26’da, ülkelerin karbon emisyonlarını azaltma konusundaki yeni hedeflerini sunmaları gerekecek, ancak henüz hiçbir ülke bu yeni hedefleri hazırlamamış durumda ve bir sonraki COP gittikçe yaklaşıyor. Siyasi partiler, siyasi güç ve iş birliği için acele etmek zorundadır.

Yaşamı, kârın önüne koymalıyız.Bunun için adil bir geçiş GEREKLİ, iklim adaleti sosyal adalettir. Bunu kabul ettiremezsek, zaten başarısız olmuş oluruz. Gerekli ekolojik geçiş toplum üzerinde bir yük OLMAMALIDIR ve iklim krizinin gerçek suçluları tarafından ödenmelidir.

Birkaç ay önce İtalya’nın okullarda zorunlu iklim değişikliği dersleri başlattığını okuduk. Peki bir sonraki adım ne olmalı?

Eski eğitim bakanının İtalya’da, zorunlu olacak iklim bilimi derslerini açıkladığı doğrudur. Ne yazık ki, istifasından sonra, artık dersler ENI (Hidrokarbonların Ulusal Varlığı) tarafından, okul öğretmenlerinin iklim değişikliği ile ilgili konularda ENI tarafından eğitileceğini belirten ANP (Ulusal Müdürler / Okul müdürleri Birliği) ile yapılan bir anlaşma yoluyla düzenlenecek gibi görünüyor.

Özetle, İtalya iklim biliminin okullarda iklim katilleri tarafından öğretilmesine izin veriyor.

Özellikle ülken açısından küresel ısınmanın en büyük etkisi nedir?

Kuzey İtalya’da yaşıyorum, bu yüzden yakında karşılaşacağımız su krizi ve inanılmaz derecede yüksek sıcaklıklardan endişeliyim. Alplerdeki buzullar, son 100 yılda varlıklarının yüzde 50’sinden fazlasını kaybetti ve bu yüzde 50’nin yüzde 70’inden fazlası son 30 yılda kayboldu. Alp buzullarının tamamen kaybolması çok uzak değildir.

Buzulların erimesinin hızlanması, içilebilir su kaynağımızın aslında buzullar olması nedeniyle Kuzey İtalya’ya büyük bir su krizi getiriyor.

Ayrıca alışılmadık derecede yüksek sıcaklıkların İtalya’nın tamamı üzerinde güçlü bir etkisi olacak. Geçen yaz birçok İtalyan şehri 45 °C sıcaklığa ulaştı. Bu, son derece yüksek bir sıcaklık ve birçok ekosistemin yanı sıra İtalyan vatandaşlarının hayatlarını da etkiliyor. Yaz aylarında, birçok insan inanılmaz derecede yüksek sıcak dalgası nedeniyle hayatını kaybetti.

Gelecek için planların neler?

Hareketimiz yerel, bölgesel ve ulusal kurumlara, Paris Anlaşması’na bağlı kalmaları ve iklim acil durumu karşısında, karbon emisyonlarını azaltma taleplerine uygun davranmaları için baskı yapmaya devam edecek.

Her cuma günü grev yapmaya devam edeceğiz ve her Cuma iklim acil durumunun farklı yönleri hakkında konuşacağız. Organizasyonunda yer aldığım yerel grup FFF Torino, ağustos ayı başlarında gerçekleşecek olan gelecek Fridays For Future Avrupa zirvesini planlıyor.

Aktivizm dışında ne yapmayı seviyorsun?

Şu anda lise ikinci sınıftayım ve hem okulda hem de online üniversite kurslarından olabildiğince fazla öğrenmeye çalışıyorum.

Kendimi ayrıcalıklı bir çocuk olarak görüyorum. Bu nedenle, elde ettiğim fırsatları boşa harcamamalı ve gelecekte iklim acil durumunun hafifletilmesi için öğrendiklerimi uygulamak üzere çok çalışmalıyım. Ben okulu bitirene kadar iklim acil durumunun önlenmesi için zaten çok geç olacak, tek yapmamız gereken adaptasyon ve hafifletme üzerinde çalışmak olacak.

Boş kalan az zamanımda, piyano çalmaktan ya da dizüstü bilgisayarımda kodlama yapmaktan zevk alıyorum. Seyahat ederken (trenle/otobüsle) fotoğrafçılığımı da geliştirmek için fotoğraf makinemi yanıma alıyorum.

İklim aktivizmi sırasında yaşadığın en unutamadığın deneyimi bize anlatır mısın?  Seni bu zor zamanlarda aktivizmi sürdürmeye iten nedir?

Hareket içinde yaşadığım birçok inanılmaz deneyim var. Küresel grevler sırasında, Torino’daki gösterilere insanların okyanuslar gibi katılımını görmek (27 Eylül’de 100.000’den fazla kişi) bana umut veriyor.

Asla unutmayacağım bir an da, 25 Mayıs’ta Avrupa Parlamentosu‘nun hemen önündeki “işgalimiz”di. Çadırlar, uyku tulumları satın aldık ve 26 Mayıs seçimlerinden önceki gece parlamentonun kapılarının önünde kamp kurduk; böylece bu seçimlerin iklim krizine ilişkin önemi hakkında son bir baskı ve farkındalık yarattık.

Geceyi hep birlikte şarkı söyleyerek, birbirimizi sıcak tutarak – gece çok soğuktu – ve politikacıların yakında iklim acil durumu için harekete geçmesini umarak geçirdik.

Fosil yakıt şirketlerine sübvansiyonları durdurun! Paris Anlaşması’na saygı gösterin ve emisyon azaltma hedeflerinizi (çok fazla) yükseltin! İklim acil durumu hakkında yanlış bilgi yaymayı bırakın!

Dünya liderleriyle dolu bir odada ilgilerini çekmek isteseydin, onlara ne söylemek isterdin?

Bazen – oldukça sıklıkla – “liderlerimizin” neden bizi acil durum haline taşımadıklarını merak ediyorum. İnsanlığın karşılaştığı en önemli acil durumları görmezden geliyorlarsa ve hatta bazı durumlarda yolsuzluk ve sübvansiyonlarla körüklüyorlarsa, kendilerini lider olarak nasıl değerlendirebilirler ki…

“Liderlerimizin” harekete geçme ve sorumluluklarını kendi ellerine geri alma zamanı gelmiştir. İklim acil durumunun yükü, genç (ve gelecek) nesillerin omuzlarında bırakılamaz, bırakılmamalıdır.

- Fosil yakıt şirketlerine sübvansiyonları durdurun!

- Paris Anlaşması’na saygı gösterin ve emisyon azaltma hedeflerinizi (çok fazla) yükseltin!

- İklim acil durumu hakkında yanlış bilgi yaymayı bırakın!

İklim aktivistleri arasında sana en çok ilham veren üç kişiyi listeleyip nedenlerini kısaca anlatabilir misin?

Luisa Neubauer: Almanya’daki grevleri başlatan aktivist. Yaptıklarını en başından beri takip ettim. Greta ile birlikte İtalya’da grev yapmama sebep olan kişidir. Kısa süre sonra onunla çalışmaya başladım. O inanılmaz derecede kararlı ve mesajı hedefe iletmekte başarılı biri.

Greta Thunberg: Hepimiz onun hikayesini biliyoruz, bu yüzden uzatmayacağım. İklim krizi konusunda farkındalığı artırmak için okulu ilk kez kırmamda bana ilham verdi. Onun gücünden ve üzerine atılan her şeye karşı sağlam durabilmesinden ilham alıyorum. Onunla birçok kez çalışma fırsatına sahip olduğum için onur duyuyorum.

Vanessa Nakate: Henüz onunla tanışma şansım olmadı, ama Afrika’nın seslerinin ve görüşlerinin duyulduğundan emin olma kararlılığı karşısında şaşkınım. Afrika ülkeleri iklim acil durumunun etkilerinden büyük ölçüde etkilenecek ve bu ülkelerde yaşayan genç aktivistlerin seslerinin göz ardı edilmesi kabul edilemez.

İtalya, 2019 yılında iklim grevleri açısından en kalabalık ülkelerden biri oldu. Sence bunu tetikleyen neydi?

İtalya’daki hareket 2018’in sonuna doğru doğdu. Bu, bize büyümek için oldukça zaman verdi ve böylece ülke çapında sağlam bir iklim aktivistleri topluluğu oluşturduk.

Fridays For Future, İtalya’da birçok yerel kollara sahip ve herkesin şehirlerinde kendi yerel gruplarını başlatmasını ve hareketin geri kalanıyla bağlantı kurmasını kolaylaştırdık. Tüm grupların listesini https://fridaysforfutureitalia.it adresinde bulabilirsiniz.

Bir yapıyı oluşturmamıza ve hedefler ve strateji hakkında net bir şekilde düşünmemize yardımcı olan iki ulusal meclisimiz oldu bugüne dek.

Küresel bir grev planlarken, her yerel grup eylemler hakkında seslerini duyurmak için çok çalışıyor ve birçok yerel grup kendi yürüyüşlerini organize edebiliyor. Çoğu zaman, bazı yerel gruplar katılan insan sayısını artırmak için ortak bir yürüyüş yapmak üzere birlikte çalışıyorlar.

Okullarda grevlerimizin bilinirliğini ve sesini yayıyoruz ve öğrencilerin sadece okulu kırmak için değil, aslında aktif ve bilinçli olarak greve katılmalarını sağlıyoruz.

Genellikle göz ardı edilebilirsiniz, ancak argümanlarınızı gerçeklerle sürdürmek ve tartışmak önemlidir.

Türkiye’de iklim grevlerine başlamak isteyen gençlere söyleyeceklerin var mı? İnsanlar iklim grevlerine nasıl dahil olmalılar, başlamadan önce neyi bilmeliler?

Hareket etmeye başlamak zor değil. İlk adım, iklim acil durumunun ne olduğunu, nedenlerini ve sonuçlarını anlamaktır. IPCC gibi güvenilir kaynaklara dikkat etmek önemlidir.

İkinci adım, arkadaşlar, aile, okul arkadaşları ile iklim acil durumu hakkında konuşarak farkındalığın artırılmasına yardımcı olmaktır. Ailenizle konuşmayı deneyebilir ve kendi karbon ayak izinizi azaltma seçeneklerini düşünebilirsiniz.

Genellikle göz ardı edilebilirsiniz, ancak argümanlarınızı gerçeklerle sürdürmek ve tartışmak önemlidir. Son olarak, grevlere katılabilir ve kurumlar üzerinde baskı kurabilirsiniz.