Yeni koronavirüsle ilgili seri ve karmaşık iddialar içeren paylaşımlara nasıl yaklaşmalı? – Teyit.org

Editörden
-
Aa
+
a
a
a

İnternet kullanıcılarının doğru bilgiye ulaşmasını amaçlayan Teyit.org, koronavirüs salgını karşısında çeşitli iddialar içeren paylaşımlara yaklaşım pratiği hakkında bir yazı yayınladı.

Teyit.org’un internet sitesinde Emre Saklıca imzasıyla yayınlanan yazı şöyle:

“Her şeyi bildiğini, gizli gerçeğe vakıf olduğunu ima eden, gaipten haberler veren içeriklerden kaçının ve Teyit’i takip etmeye devam edin.

Zor zamanlardan geçtiğimiz aşikar. Tüm dünya enerjisini bu krizin çözümü için harcıyor.  Yoğun ve muğlaklıklarla ve bazen de yanlış bilgilerle dolu bir bilgi akışı var. Kriz dönemlerinde böyle paylaşımların arttığı bildiğimiz bir gerçek. Elimizden geldiğince bu içerikleri ele alıp incelemeye çalışıyoruz ki salgının başladığı günden bu yana onlarca iddiayı analiz ettik. Ancak bazen öyle içeriklerle karşılaşıyoruz ki neresinden tutsak diye düşünüyoruz. Sağlık Bakanlığı’nca yayınlandığı iddia edilen sahte genelge de karşımıza çıktı, bir çizgi romanın Covid-19’u önceden tahmin ettiği de.

Ancak bazıları var ki, içinden çıkmak samanlıkta iğne aramak gibi. Birçok farklı bilgiyi bir araya katarak büyük bir bilinmezlik denklemi kuran uzun tweet zincirlerinden bahsediyoruz. Mesela “Türk” genlerimizin bizi koronavirüs salgınından koruyacağı bu dönemde yaygın paylaşılan iddialardandı. İddia o kadar komplike kurgulanmış ki, bu veri sağanağını ve parçaların eklemlenişini gördüğünüzde şaşırıp, “bu kadar da olmaz” diyebiliyorsunuz.

Böyle tweet zincirlerinin ortak bir noktası var. Bir iki doğru bilgi kırıntısının, geri kalanları kanıtlamak için sahaya sürülmesi, bu içeriklerin en önemli özelliği. Bu bilgilerden bazıları geçmişteki koronavirüs salgınları, bazıları grip virüsü, bazıları da bu konulardan tamamen bağımsız olaylar hakkında olabiliyor.

Peki böyle zincirlere nasıl yaklaşmalı?

Aklımızda tutmamız gereken birinci nokta şu, yeni koronavirüs, yani Covid-19 çok yeni bir virüs. Sadece üç aydır hayatımızda. SARS ve MERS gibi korona ailesinin bir ferdi, onlarla benzerlikleri de var, büyük farklılıkları da. Henüz aşısı ve ilacı yok. Evet çalışmalar yapılıyor, konu hakkında şimdiden yüzlerce bilimsel makale yazıldı. Ama çoğunda incelenen vaka sayısı az ve öncü çalışma niteğindeler. Yani delil hiyerarşisinde alt sıralardalar. Yanlışlanmaya da doğrulanmaya olduğu kadar açıklar. Kısacası virüs hakkında kesin konuşmak için hala çok erken.

Böyle durumlarda basit düşünmek faydalı olabilir. “Ockham’ın usturası” kavramını duymuşsunuzdur. Ockham’ın usturası basitçe, her şey eşit olduğunda daha az önerme içeren hipotezin daha akla yatkın olacağını ifade eder. Yani basit ve anlaşılır olanı tercih etmek, hataya düşme ihtimalimizi düşürür.

Bu elbette ki içeriklerden şüphelenmeyin ya da olaylar arasında bağ kurmayın anlamına gelmiyor. Keskin köşeleri olan bir cümle kurarken, birkaç kez düşünmeniz kafi. SARS’a iyi gelen, Covid-19’a iyi gelmeyebilir ya da bir viroloğun tutuklanma tarihi tesadüfen salgınla aynı döneme denk gelebilir. Bu beş benzemezi fantastik bir senaryoda birleştirmenin kimseye faydası yok.

Teyit olarak bu gibi iddialarda biz nasıl bir yol izliyoruz? Bir yol haritamız var. Gerek Dünya Sağlık Örgütü, gerek KLİMİK gibi kuruluşlarla yaptığımız görüşmeler bize şunu öğretti: Bu yolda en büyük rehber bilim insanlarının ortaya çıkardığı ve yetkililer tarafından belli bir süzgeçten geçirilmiş bilgiler olmalı. WHO, KLİMİK, CDC, Sağlık Bakanlığı, TTB gibi alanında uzman kuruluşların açıklamaları, paylaştıkları bilimsel verilerden şaşmamak rotamızı oluşturuyor. Anlaşılmaz, kanıtlanması zor, belirsizlik içeren ve karşıdakine kendini aciz hissettirecek önermelerle mesafeliyiz. 

Karmaşık tweet zincirleri tam olarak böyleler; doğruluğu ispat edilmemiş haberler, konuyla alakasız içerikler üzerine kurulular ve bazıları metodolojik olarak doğrulanmaya uygun da değil. Mesela Eickstedt’in kafatası ölçerek ırklara kendince getirdiği tanımın Covid-19 ile ilişkisini kurmak, bilimsel olarak çürütülemeyecek kadar absürd.

Biliyoruz, korkularınız ve kaygılarınız var. Herkes benzer hislere sahip. Ama böyle içerikler her şeyi daha da komplike hale getiriyor. İçindeki bilgilerin birçoğu kontrol edilemiyor ya da tamamen ilgisiz. Karşınıza böyle bir içerik çıktığında unutmayın: Henüz ortada bütüncül bir Covid-19 resmi yok. Zaten olmuş olsaydı, bu derece geniş önlemler alınmasına da gerek kalmazdı. Önlemlerin temel amaçlarından biri de, hastalığı ve virüsü yeterince tanıyana kadar zaman kazanabilmek. Her şeyi bildiğini, gizli gerçeğe vakıf olduğunu ima eden, gaipten haberler veren içeriklerden kaçının ve Teyit’i takip etmeye devam edin.”