Erkan Özerman'la "İzmirli Dario" üzerine

-
Aa
+
a
a
a

Bu yıl yüzüncü yaş gününü kutladığımız Dario Moreno’nun hayatından kesitler sunan “İzmirli Dario” isimli kitap, geçtiğimiz Haziran ayında yayınlandı. Fransız Öpücüğü’nde bu hafta, kitabın yazarı Erkan Özerman’ı konuk ettik ve onun bizler için seçtiği Dario Moreno şarkılarını, birbirinden ilginç hikâyeleri eşliğinde dinledik.

Erkan Özerman'ın "İzmirli Dario" isimli eseri yayınlandı.

Devrim Özkan: Bu hafta özel bir programla karşınızdayız. Eğlence sektörünün duayen ismi Erkan Özerman’ı konuk etmenin mutluluğunu yaşıyoruz bir kez daha. Erkan Bey’le daha önce yaptığımız programlarda bahsetmiştik, kendisi Dario Moreno’nun hayatını konu alan bir kitap yazıyordu, işte o kitap geçtiğimiz aylarda Remzi Kitapevi etiketiyle piyasaya çıktı ve büyük ilgi gördü. Bugün de hem bu kitapla ilgili sohbet edeceğiz kendisiyle hem de kitapta da bahsi geçen Dario Moreno şarkılarını dinleyeceğiz. Hoş geldiniz bir kez daha Erkan Bey Açık Radyo’ya ve Fransız Öpücüğü’ne. İzmirli Dario kitabınızın adı. Daha önce 2008’de sizin katkılarınızla Dario Moreno’suz 40 yıl adında bir albüm yayınlanmıştı, kitabın da onun yüzüncü yaş gününe denk gelmesi özel bir anlam taşıyor sanıyorum, değil mi Erkan Bey?

Erkan Özerman: Dario Moreno'suz 40 yıl, oldu 50 yıl. Vefalı İzmirliler, yüzüncü yaş gününü kutladıkları çok güzel bir tören yaptılar. Madem ki bu programı Dario'ya ayırdık, çünkü bunun özelliği ne? Benim için en büyük özelliği, İzmirli Dario diye Dario'nun hayatını yazmış olmam çünkü ben on yıl bütün yazarlardan rica ettim: "Yazın, yazın, yazın" diye. "Niye yazalım?" dedikleri zaman da: Fransızlar bunu Meksikalı olarak lanse ediyorlar, Türk pasaportunu hiçbir zaman bırakmamış, Türklüğünü daima onurla taşımış, burada doğmuş, askerliğini burada yapmış, ünlü olduktan sonra Türkiye'de Dünyaya açılıyor. önce kısa bir müddet Atina, başarısız geçiyor, daha sonra da Fransa. Oradan sonra da Dünyada zirvedeki yerini kazanıyor. Çok zor bir hayat. Kabul edilmesi, hele Fransız halkının Dario Moreno'yu komedyen bir şarkıcı olarak kabul etmesi bambaşka bir olay. Kolay kolay kabul etmediler. Ne zaman ki Dario, Offenbach'ın La vie Parisienne'ini okudu, o zaman herkes sustu çünkü radyolarda da oldukça sevimsiz yayınlar olmuş orada, çok üzüldük tabi. Ünlü bir müzik yazarı diyor ki: "Radyoyu açtım, bir müezzinin sesini duydum". Artık Cadillac'ının mor renkli oluşuna kadar takmışlar ama o, Offenbach'ın La vie Parisienne'ini okuyunca da herkes susmak zorunda kalmış. Bu çok güzel bir şey ama Dario'nun hayatındaki en önemli şey İzmir. Sözlerini kendisinin yazdığı - CD'de o sözleri benim yazdığım çıkmış, o tamamıyla yanlış, hemen düzelteyim istiyorum, sözleri yazan kendisiydi - isterseniz biz Dario'nun, onun en çok sevdiği, hayatında hiçbir şekilde, hiçbir olaya değişmeyeceği Canım İzmir'ini dinletelim, ondan sonra programa devam ederiz. 

Canım İzmir, çünkü zaten romanın adı da İzmirli Dario. O da nereden oldu söyleyelim. Zeki Müren için kendisinin bulduğu fakat halkın da severek kabul ettiği "Sanat Güneşi" var. Erol Simavi Bey, Ajda Pekkan'a "Ajdacım, sen star değil Süperstar'sın" demişti. "Herkesin bir lakabı var sana da bir şey söyleyelim" deyince: "Benim lakabım zaten var, İzmirli Dario" dedi. Onun için ben de kitabın adını İzmirli Dario koydum. Biliyorsunuz ben bir roman yazmadım, yani bir şey yaratmadım, kendi fikirlerimle, kendi edebi gücümle... On dört- on beş meslekten sonra bir de yazarlığı koydurdunuz bana. Dün televizyonda dedim ki: "Adamın biri denize düşüyor, biri kurtarıyor onu, çıktığı zaman adamın ilk cümlesi şu: Arkamdan beni kim itti?". "Şimdi beni, seksen üç yaşında atarsanız edebiyat denizine, bundan sonra çok şey çekeceksiniz" dedim televizyonda. Şimdi Dario'nun çok severek okuduğu Si tu vas à Rio. "Şayet Rio'ya gidersen", Dario o şarkıyı da kendine göre değiştirmişti okurken. "Rio 'ya gidersen, tepedeki, İsa heykelinden dolayı Tanrı'yla karşılaşırsın" diyor şarkıda, Dario onu "Si tu vas à Rio, Tu verras Dario", "Rio'ya gidersen Dario'ya rastlarsın" olarak okudu. O şarkıyı Enrico Macias'la biz tekrar gündeme aldık. Dario'nun hatırına biraz değiştirdik. "Si tu vas à İzmir, tu verras Dario - İzmir'e gidersen, hep Dario'ya rastlarsın" diye. Yalnız bu Altın Plak. Milyonun üzerinde sattı, onu dinleyelim. 

D.Ö: Erkan Bey’in kitabında belirttiği gibi Dario Moreno, Brezilya müziğinin ve Bossa Nova ritminin birçok güzel şarkısına plaklarında yer vermiş, bunları Fransa’da başarıyla tanıtmış bir sanatçıydı. Repertuarında Latin Amerika’ya özgü melodilere sahip ya da o bölgeyi konu alan birçok parça bulunuyor ayrıca. Bu da onlardan biriydi. Şimdi Erkan Bey’in bir sürprizi olacakmış bize, ben de merak ettim açıkçası.

E.Ö: Program seninle çok güzel gidiyor, çok güzel sohbet ediyoruz. Ben Galatasaray'lı sen Saint Joseph'li, frankofonlar yan yana geldik. Şimdi, biz bir istersen susalım önce ikimiz de. Niye biliyor musun? Olympia konserine dönelim. Olympia konserinde o açılışını yapıp şarkısını kendi takdim ediyor ve okuyor. Şimdi biz Olympia'ya dönüyoruz, Dario'yu dinliyoruz.

D.Ö: Dario Moreno’dan dinledik önce Tout l'amour daha sonra da Timide sérénade. Timide sérénade, "Utangaç serenad" anlamına geliyor. Dario Moreno da şarkıyı anons ederken ben de utangaç biri olduğum için bu şarkının ismi tam olarak bana uygun diyordu. Bu şarkıların dışında Anadolu’dan çıkan birçok yöresel melodiyi Türkçe ve Fransızca sözlerle seslendirmişti Dario Moreno. Bu sayede Türk melodilerini yurtdışına da tanıtma görevi üstlenmişti bir anlamda. Programın ilk yarısının kapanışını da bu tarz bir şarkıyla yapalım dilerseniz Erkan Bey.

E.Ö: Bir Anadolu türküsüyle bitirelim. Dario ile beraber bu konuda çok üzüldük çünkü şarkıyı Dario okumadan evvel, Nana Mouskouri aldı şarkıyı okudu ve bunu bir Yunan folkloru olarak da lanse etmeye çalıştılar çünkü şarkının adı Şinanay. "Şinanay yavrum şinanay", bir Yunan şarkısı değil. Bazen Rum şarkısı da diyebiliyorlar çünkü biliyorsunuz Rum dedikleri şey Bizans. Yunanla ilişkisi yok onların ama biz Türkiye'de hep karıştırmışızdır. Hatta Rumca deriz, Rumca diye bir dil yoktur o Yunancadır. Neyse, o şarkının içinde zaten "Dance the Turkish tsifteteli" diyor Nana ama tabi onun adına kayıtlanıp şarkı çıktığı zaman "Şinanay" lafı bitti. "Sen üzülme ben onu "Ninanay" diye okurum, "Hopa Nina Ninanay" derim biz yine işi götürürüz" dedi Dario ve Şinanay oldu Ninanay.

D.Ö: Programın ikinci yarısını Pour toi’yla açtık. Kitapta da anlatıldığı gibi zamanında bir intihal davasına konu olmuştu parça ve gerçek sahibi Loulou Gasté, parçanın Dario Moreno yorumunun da katkısıyla bu davayı kazanmıştı. Sırada özel bir şarkı var yine. Programın ilk yarısında bahsetmiştik, Dario Moreno, yöresel Türk melodilerini Fransızca sözlerle seslendirip, Batıya tanıtma görevini de üstlenmişti. Şimdi dinleyeceğimiz şarkı da bunlara güzel bir örnek sanıyorum Erkan Bey.

E.Ö: Dinleteceğimiz şarkı benim için çok önemli. Niçin? Çünkü Türkiye'de türkülerin yabancı dilde okunmasını, Batı müziğine kazandırılmasını herkes kendi bildiği gibi anlatıyor. Tabi bunlar doğru değil. Esasında Montreux Caz Festivalinde okuduğu, Claude Bolling'in aranjmanıyla, C'est ça que j'aime. Bu şarkıyla başlamıştır.  Ondan sonra bizim türkülerimiz yine Dario tarafından lanse edilmiş ve devam etmiştir. Yabancılar da bizim türkülerimizi okumuşlar çünkü bu C'est ça que j'aime, esasında: "Sıra sıra tepsiler, hasta olan inler, aldı gitti yarimi, denizdeki gemiler". Bu C'est ça que j'aime oldu. Çok önemlidir. Güzel bir caz parçası olarak sunulan Anadolu'nun güzel bir türküsü. 

"Sıra sıra tepsiler, hasta olan inler, aldı gitti yarimi, denizdeki gemiler" Ah, Dario ah, bununla ne kadar yolu açmış, bununla başlatmış çünkü onun bir misyonu şuydu: yabancı şarkıları Türkçe okuyacağım ülkemde, Türk folklorunu, bestelerini, güzel melodilerini de Fransızca olarak Dünyaya tanıtacağım. Bu onun misyonuydu ve misyonu başarı kazandı. O öldü ama elli senedir onun açtığı yolda herkes gidiyor. Ruhu şad olsun. Şimdi, ben en son iki şarkıya doğru gelelim istiyorum. O da şu: L'homme de la Mancha - Don Quijote'yi oynadı. Rêver un rêve - La quête ve Sans amour. Bu iki şarkı, onun hayata veda ederken yaptığı plaktaydı. Esasında o plağı, Jacques Brel ile birlikte yapacaklardı. Kontrat meselesi yüzünden, Eddie Barclay'in lüzumsuz kaprisi: "O beni terk edip gitti şirketimden, ben onun için tekrar para ödeyip aynı şirkete almam" dedi. Günlerce avukatlarla Belçika'da toplantılar, yemekler yapıldı ve böylece Jacques Brel'le Dario en sonunda, hayat boyunca hiç ayrılmayan iki arkadaş plakta ayrılmak zorunda kaldılar. Bu iki taraf için de üzücüydü. Biz Dario ile o plağı yaptık, o da arada zaman kazandı, "Memlekete gideyim, annemi göreyim hasret gidereyim, hiç olmazsa iki gün" diye geldi, doğduğu topraklarda öldü. Biz şimdi bu iki güzel eseri arka arkaya dinleyelim, böylece L'homme de la Mancha - Don Quijote müzkaline sizleri davet etmiş olalım.  

D.Ö: Evet, Erkan Bey bu bahsettiklerini daha da ayrıntılı olarak İzmirli Dario kitabında anlatmış, kitap sayesinde ayrıca Dario Moreno’nun İstanbul’da o zamanki adıyla Yeşilköy Havalimanında hayatını kaybetmesiyle ilgili en doğru bilgilere de ilk ağızdan ulaşmak mümkün.

E.Ö: Güzel şarkıları arka arkaya koyuyoruz. En son okuduğu en güzel şarkıyı da niye koymuyorum, kendime kızmaya başladım. O şarkının sözleri bana ait. Hiç olmazsa finale doğru Hatıralar Hayal Oldu diyeyim de hem kendi hatıralarımı, hem Dario'yu analım. Bu şarkının Türkçe sözleri bana ait, Fransızca olarak yapıldığı zaman da Gainsbourg yazmıştı bu şarkının sözlerini. Zaten en son Fransa'dan ayrılmadan stüdyoda L'homme de la Mancha'nın şarkılarını okumak için girdiğinde, o zaman Gainsbourg, en genç sevgilisi, hem de çok genç bir kızla gelmişti oraya. O da Jane Birkin oldu sonunda zaten. Bunları ben kitapta anlattım. Siz daha hala İzmirli Dario'yu okumadınız mı? Olmuyor yani. Ben bu kadar emek verip yazmışım, ilk fırsatta okuyun çünkü beğeneceğinizi biliyorum ve elinizde o kitap yalnız Dario'nun hayatı olarak değil, bir müzik arşivinin köşesinde, kütüphanede bir köşede durduğu zaman altmışlı senelerde Türkiye'de ne olmuş, onu da bütün açıklığıyla okuyacaksınız çünkü bizim meslekteki bir takım yanlışlıklara alışılır ve bunlar sanki doğruymuş gibi devam eder. Hatta, aranjman müzik olarak ifade edilen o yanlışın nereden doğduğunu da anlattım. Çok şey bulacaksınız ama şimdi önce benim ve Dario'nun hatıralarını yan yana getiren: Hatıralar Hayal Oldu

D.Ö: Dario Moreno’dan dinledik: sözleri Erkan Özerman imzalı bir parçayı Hatıralar Hayal Oldu. Oldukça hüzünlü bir şarkıydı bu, programın kapanışını daha eğlenceli bir şarkıyla yapalım bence, ne dersiniz Erkan Bey?

E.Ö: Dario'nun çok renkli şarkılarından biriyle bitirelim çünkü biliyorsunuz Brigitte Bardot'yla film çevirdi, dostlukları vardı, öldüğü zaman onun verdiği beyanatlar da vardı ve çok tatlı bir münasebetleri vardı. Çok güzel resimlerini İzmirli Dario'da bastım zaten. Onun üzerine bir şarkı okudu: Brigitte Bardot , Bardot diye ve çok güzel plak çıktı. Hemen arkasından bir hafta içinde durdurma kararı alındı çünkü plak şirketi sormadan, izin almadan Brigitte Bardot ile dans ederken resmini koymuşlar kapağa. Sonra tekrar kapak baştan basıldı, tek Dario'lu ve çok sevilerek dinlendi, diskoteklerde de çaldı ve insanlar Dario'nun o güzel ritmini dinlediler. Bu şarkıyla tekrar o sene satış rekorları kırdı. Şimdi biz hem Bardot'ya buradan selam gönderiyoruz. Dario, ölümünün ellinci senesinde bile hala dinlenen, sevilen bir şarkıcı olarak yaşıyor ve hala Türkiye dışında üne kavuşmuş tek Türk şarkıcısı unvanını taşımakta. Haydi, sizi Brigitte Bardot ile dansa davet ediyorum. 

D.Ö: Evet, Brigitte Bardot’yla kapatacağız programı ama öncesinde size çok teşekkür ediyoruz Erkan Bey, Fransız Öpücüğüne yeniden konuk olup bize Dario Moreno’nun bu çok özel eserlerini, hikayeleri eşliğinde dinleme imkanını sunduğunuz için. Programın başında da belirttiğim gibi Erkan Özerman’ın kaleme aldığı İzmirli Dario, Remzi Kitabevi etiketiyle yayınlandı. Ben de çok kısa sürede okuyup bitirdim kitabı çünkü gerçekten son derece sürükleyici bir anlatıma sahip. Bunun yanında Erkan Bey kendisinin de az önce belirttiği gibi sadece Dario Moreno’nun hayat hikayesini anlatmakla kalmamış ayrıca altmışlı yıllar Türkiye ve Fransız müzik piyasasına da ışık tutmuş. Kitapta o döneme ait daha önce yayınlanmamış birçok belge ve fotoğraf da bulunuyor ve arşiv meraklıları için bu anlamda da hazine değerinde bir eser çıkmış ortaya. 

Şarkıcı / YorumcuParça AdıAlbüm AdıSüre
Dario Moreno Eso Es El Amor Best Of - Gold 2:28
Dario Moreno Canım İzmir Dario Moreno'suz 40 Yıl 3:10
Dario Moreno Si tu vas à Rio Best Of - Gold 2:27
Dario Moreno Tout l'amour (Live 1957 - 1960) (25 Succès) 2:53
Dario Moreno Timide sérénade (Live 1957 - 1960) (25 Succès) 3:53
Dario Moreno Kalenin Bedenleri Dario Moreno'suz 40 Yıl 2:36
Dario Moreno Pour toi Le Mexicain Tropical 2:39
Dario Moreno Sarı Kanaryam (C'est ça que j'aime) Dario Moreno'suz 40 Yıl 2:11
Dario Moreno La quête Best Of - Gold 2:53
Dario Moreno Sans amour L'homme de la Mancha 2:03
Dario Moreno Hatıralar Hayal Oldu Dario Moreno'suz 40 Yıl 3:57
Dario Moreno Brigitte Bardot Le Mexicain Tropical 2:49