Marmaris Kızılbük’te çevre katliamı ortaya çıktı

-
Aa
+
a
a
a

Marmaris Kızılbük’te doğa harikası koya yapılan otel-devremülk inşaatının yarattığı çevre katliamı ortaya çıktı.

Gezegenin Geleceği: 31 Mayıs 2022
 

Gezegenin Geleceği: 31 Mayıs 2022

podcast servisi: iTunes / RSS

Marmaris Kızılbük’te doğa harikası koya yapılan otel-devremülk inşaatının yarattığı çevre katliamı ortaya çıktı. Koy tanınmaz hale gelirken dağ tamamen tıraşlandı. Marmaris Kent Konseyi üyeleri, “Artık bu katliamı durdurun” çağrısı yaptı, daha önce defalarca inşaatın durdurulması için dava açmış ve eylemler yapmışlardı. Valiliğin “ÇED gerekli değil” kararının uygun olmadığı belirtilen raporda “Doğa ve ekosistem üzerinde ciddi bir tahribat meydana geldi” denildi. Davanın peşini bırakmayan ve Marmaris Kent Konseyi üyeleri, Sinpaş projesiyle katledilen Milli Park’ın fotoğraflarını sosyal medyada paylaştı.

İzmir’in Seferihisar ilçesinin Kavakdere ve Orhanlı köylerinin arasında yer alan  jeotermal enerji santralının (JES) zaman zaman yer altından çıkan zehirli deşarj suyunu, yer altına geri basmak yerine, dere yatağına saldığı ileri sürüldü. Bölge halkı, derinden çıkan ve içerisinde birçok kimyasal madde bulunduran bu suların yer altına gönderilmesi gerekirken, şirketin son bir yıldır bazen ayda bir, bazen 3 haftada bir bu suları maliyeti azaltmak için santralın yanından geçen dere yatağına saldığını, geçen haftalarda da dere yatağından gökyüzüne buhar yükseldiğini ifade etti. Orhanlı Köyü Derneği’nin sosyal medyada yayımladığı görüntülerde ise, dere yatağından yükselen buhar net olarak gözle görüldü. Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü ve İzmir Milletvekili konuyu Meclis gündemine taşıdı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. 

G7 ülkeleri bir yandan iklim değişikliğiyle mücadelede yeni taahhütlerde bulunurken diğer yandan OPEC’e petrol üretimini artırma çağrısında bulundu. Berlin’de yapılan toplantı sonrası enerji bakanları tarafından yapılan açıklamada, “OPEC’in kilit rol oynadığı enerji alanında petrol ve gaz üreticisi ülkelere sorumlu şekilde davranma ve sıkılaşan uluslararası piyasanın ihtiyaçlarına cevap vermeye davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı. Rusya ile OPEC+ oluşumu altında bir işbirliği yürüten OPEC, ABD tarafından kendilerine yapılan yıllık olarak belirlenen üretim artışının üstüne çıkılması çağrılarına bugüne dek direndi. Birliğin önümüzdeki hafta buluşması ve hayat pahalılığını yükselmesine neden olan artan petrol ve doğalgaz fiyatlarına rağmen daha önce belirlediği üretim planlarına sadık kalacaklarını açıklaması bekleniyor. G7’nin normalde iklim gündemini değerlendirmesi bekleniyordu. Ancak savaş petrol tüketicisi ülkelerin önceliklerini tekrar gözden geçirmesine ve kısa vadeli enerji güvenliği endişelerinin uzun vadeli iklim planlarının önüne geçmesine neden oldu. G7 grubundan bakanlar, enerji krizinin iklim değişikliğiyle mücadele çabalarını rayından çıkarmasına izin vermeyeceklerini vurguladılar. Kömürle çalışan enerjiyi aşamalı olarak sona erdirmek için çalışma taahhüdünü açıkladılar, ancak bunun için bir tarih belirlemediler. Taahhüt, Reuters tarafından görülen ve 2030 yılına kadar kömürlü elektrik üretimini sona erdirme hedefini içeren önceki taslaktan daha zayıftı. Tartışmalara aşina olan kaynaklara göre, Japonya ve ABD bu tarihi desteklemedi. Yıl sonuna dek karbon tutulmasını sağlayacak teknolojiye sahip olmayan fosil yakıt projelerine desteği keseceklerini de taahhüt eden enerji bakanları her ülkeye özel tanımlanabilecek bazı istisnalara izin verilebileceğini kaydetti. Bu hamleye ulusal güvenlik ve jeostratejik çıkarların hayati öneme sahip olduğu şerhi de düşüldüğü belirtildi. G7 ülkeleri elektrik sektörünü 2035 yılına dek büyük oranda karbonsuzlaştırmayı hedefliyor. G7 ayrıca, ülkelerin 2025 yılına kadar “verimsiz” fosil yakıt sübvansiyonlarını sona erdirmek için geçmişteki taahhütlerini nasıl yerine getirdiklerini gelecek yıl kamuoyuna açıklamaya başlamayı da hedefliyor.

Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin maliye bakanlarının Brüksel’de gerçekleştirdiği Ekonomik ve Mali İşler Konseyi (ECOFIN) toplantısının bitiminde basına açıklamalarda bulundu. Toplantıda ilk olarak Rusya-Ukrayna savaşının ekonomik etkilerinin görüşüldüğüne işaret eden Le Maire, “Çok zor bir döneme giriyoruz. Bunun hepimiz farkındayız” ifadesini kullandı. Le Maire, enflasyonun geri döndüğünü ve bununla birlikte arz sıkıntıları da yaşandığını anımsatarak, “Enflasyonla mücadele AB üyesi 27 ülke için bir numaralı önceliktir. Bu konu hakkında uzun süre fikir alışverişinde bulunduk” dedi. Enflasyona karşı hem kısa hem de uzun vadeli mücadele edilmesi gerektiği konusunda bakanların aynı fikirde olduğuna dikkati çeken Le Maire, doğalgaz, elektrik, benzin ve gıdadaki fiyat artışlarından en fazla zarar gören vatandaşlar ve yoksul hanelerin hızla desteklenmesinin önemini vurguladı. Le Maire, söz konusu desteklerin enflasyon düştüğünde ise kaldırılması gerekeceğini anlattı. Yenilenebilir ve karbon bazlı olmayan enerji kaynaklarına daha fazla yatırım yapılması gerektiğini belirten Le Maire, “Bugünkü enflasyonun %60’ı fosil enerji fiyatlarındaki artıştan kaynaklanıyor” değerlendirmesinde bulundu. Le Maire, fosil enerji kaynaklarından kurtulmanın enflasyona karşı mücadeleye yardımcı olacağını söyledi. AB Komisyonu’nun üye ülkelerin kamu harcamalarını sınırlandıran Birlik mali kurallarının 2024’e kadar uygulanmamasını içeren teklifini de değerlendirdiklerini anlatan Le Maire, “Bu karar bize desteğe ihtiyaç duyabilecek tüm yurttaşlarımıza geçici ve hedefe yönelik yardım sağlamak için gerekli alanı sağlıyor” dedi.