Pandora belgeleri: "Panama Papers meselesinde olduğu gibi bir ifşa silsilesi başlayacak"

Nereye Doğru
-
Aa
+
a
a
a

Nereye Doğru’nun bu haftaki bölümünde Cengiz Aktar, Pandora Papers'ı değerlendirdikten sonra güncel Türkiye-ABD ilişkileriyle Libya ve Suriye'deki son gelişmeleri aktardı. 

Nereye Doğru: 6 Ekim 2021
 

Nereye Doğru: 6 Ekim 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Nereye Doğru’nun bu haftaki bölümünde, Cengiz Aktar, Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung'a sızdırılan, offshore yatırımlarla ilgili yaklaşık 13,4 milyon gizli elektronik belgenin erişilebilir kılan Pandora Papers hakkında, “Türkiye’deki hesap vermez etkisi üzerinde çok fazla heyecanlanmamak lazım, daha çok vakit var. 90 ülkede 330’dan fazla ekonomik anlamda gücü elinde bulunduran politikacılar söz konusu. Tek tek açıklamıyorlar fakat pek çok ülkede hatta Üçüncü Dünya ülkelerinde kovuşturmalar başladı, bundan kaçış yok. Daha önceki ifşaların verdiği bir tecrübe var. Hepsini açıklamıyorlar. Zamana yaymaları da bununla alakalı.” dedi. Pandora Papers’tan ötürü imzalı takip altında tutulan gazeteci Pelin Ünker ve Serdar Vardar hakkında Aktar, “Bütün bu ortalığa saçılan ve internet dünyasının avantajlarından biri olan bu bilgiler dünyada muazzam bir tepki ve stres yaratıyor. Bunu göz ardı etmek mümkün değil. Tıpkı Panama Papers meselesinde olduğu gibi bir ifşa silsilesi başlayacak. Bunun arkası gelmez. Dünya çapında bir etkisi illa ki olacaktır.” yorumunu yaptı. 

Biden ve Erdoğan G-20 Konferansında bir araya gelecek

Aktar ikinci olarak, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’nin güncel ilişkisine değindi. Aktar, “Şu an Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden ile görüşme ihtimalleri üzerine çalışılıyor. Ankara, yeni Amerikan yönetiminin daha önceki yüzyüze (man to man) diplomasi şeklinden hoşlanmadığını henüz kavramış değil.” dedi. Biden ve Erdoğan’ın 31 Ekim tarihinde Roma’da gerçekleşecek olan G-20 Konferasında kısa bir görüşme gerçekleştireceği fakat iki ülkenin mevcut sorunlarının çokluğundan ötürü, görüşmenin işlevsel olmayacağını belirten Aktar, aynı tarihte Glasgow’ da başlayacak olan Birleşmiş Milletler’in İklim Değişikliği Konferansı (COP-26)  hakkında, Türkiye’nin Paris Antlaşmasını geç imzalaması yüzünden konferansa davetli olmadığı bilgisini verdi. 

Libya'da seçimlerin gerçekleşmesi gittikçe zorlaşıyor

Aktar üçüncü olarak, Libya’daki son gelişmeler hakkında, 24 Aralık tarihinde yapılması planlanan başkanlık ve meclis seçimlerinin gerçekleşmesinin  giderek  zorlaştığını ve engellerin başında da Ankara’ya yakınlığı ile bilinen Yüksek Devlet Konseyi kurumunun olduğunu belirtti. Konseyin meclisle anlaşamadığını ve çekişmelerin bu yönde sürdüğünü belirten Aktar, Muammer Kaddafi’nin oğlu olan Seyfulislam Kaddafi ve seçimlere kadar Başbakan seçilen Abdulhamid Dibeybe’nin öne çıktığını bilgisini verdi. Aktar ayrıca, TSK’nın hiçbir koşulda hava üssündeki askerini çekmediğini belirtti. 

"Muhalefet kendisini iktidar gibi görmeye başladı"

Aktar son olarak, Suriye’deki gelişmeler hakkında, görece bağımsız olan Suriye İnsan Hakları İzleme Heyeti’nin paylaşmış olduğu, bölgedeki cihatçıların maaşlarını alamadıkları için ayrılmaya karar verdiğini ve Türkiye’nin cihatçıları uçaklarla tahliye ettiği bilgisini paylaştı. Türkiye’de bu ay içerisinde gündeme gelmesi planlanan Suriye Tezkeresinin uzatılması hakkında, “Geçen sene HDP dışında meclisteki büyük muhalefet partileri can-ı gönülden bu tezkereyi kabul etmişlerdi. Burada önemli bir sınav yaşanacak. Muhalefet kendisini iktidar gibi görmeye başladı. Bakalım bu tezkere konusunda nasıl hareket edecekler. Hükümetten farklı bir şey söyleyebilecekler mi?” dedi. 

 

(Program özetini hazırlayan Seyhan Karasu’ya teşekkür ederiz.)