Sadanüvis Kayıt Arşivi

-
Aa
+
a
a
a
Programın kayıtlarını buradan dinleyebileceğiniz gibi, podcast kanalına üye olarak farklı podcast uygulamaları aracılığıyla mobil cihazlarınızdan da dinleyebilir, yeni bölümler yayınlandıkça haberdar olabilirsiniz: iTunes / RSS

Podcast kanalları ve üyeliği hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.
11 - Rembetiko müziğinde ikinci ses kullanımı

Yannis Papaiounou Bursa Gemlik’te 18 Ocak 1913 de doğmuş, 3 Ağustos 1972 de bir trafik kazasında ölmüştür. Buziki ustası, önemli bir bestecidir. Rembetiko müziğinde ikinci ses kullanımı onunla başlar. Bir çeşit çok seslilik diyebiliriz. Dinleyeceğimiz Kaptan O Zepos şarkısı zamanın meşhur balıkçısı için yazılmıştır. Birlikte bir de fotoğrafları vardır. Zepos gerçek bir kişidir. Kaptan Anderas Zeppos şarkısı sözleri şöyle.

Bir balıkçı teknesi yanaştı kıyıya / Beklemede Zepos karada / Kaptan Andreas sevinirim seni gördüğümde/ Herkes ağını atar. gelmez tek balık / Zepos atar çıkartır bir sürü ahtapotu / Heyamola heyamola / Ağlar balık dolar / Bizler alayımız kıyak heriflerizdir / Yedimiz Kulurili üçümüz Ayvalıklı / Heyalola heyamola /

Mübadele ve Müzik: Mübadelenin yüzüncü yılında mübadil şarkıcılar, besteciler, çalgıcılar.

Bu seride Cemal Ünlü, mübadelenin 100. yılında müziğin mübadeleden nasıl etkilendiği, kültür adına yitirilen ve kazanılanları ele alıyor. Mübadil şarkıcılar, çalgıcılar ve besteciler üzerinden 1900’lerin başında İstanbul ve İzmir gibi merkezlerde, Batı müziği etkisiyle yepyeni bir müzik türünün varoluş öyküsünü işliyor.

Mübadele ile Yunan anakarasına göçen Anadolulu ve Trakyalı müzisyenler; rebetiko, rebetika, rembetiko, rembetika adlarıyla bilinir. 11 hafta boyunca çiftetelli, karşılama, sirto, kasabiko, zeybekiko gibi dans ritimlerinin kullanıldığı bu yeni kent müziğinin ortaya çıkış ve yaygınlaşma süreci anlatılıyor. 

İlk dönemlerinde horlanan, küçük görülen, diktatör Metaksas döneminde yasaklanan bu müzik, 2017 yılında Unesco tarafından “somut olmayan kültür mirası” listesine alınmayı başardı.

Mübadelenin sosyal ve ekonomik açıdan her iki topluma getirdikleri ve götürdükleri üzerine değerlendirmeler sayıca çok olsa da kültürel açıdan değerlendirme pek yapılmıyor. Oysa Cemal Ünlü değerli soruları ele alıyor; örneğin mübadeleyle giden müzisyenler gitmemiş olsalar bu toprakların müziğine nasıl bir katkı yaparlardı? Cevap gidenlerin kimler olduğunu, gittikleri ülkede neler yaptıklarını anlayıp, kavramakta yatıyor. 

11 hafta boyunca konuşuyoruz!

11 - Rembetiko müziğinde ikinci ses kullanımı
 

11 - Rembetiko müziğinde ikinci ses kullanımı

02 Mart 2024
10 - Pire rembet arketipi Yorgo Batis

Pire Rembetikası CD kitapçığı Yorgo Batis’i; Pire rembet arketipi olarak tanıtır. Arketip bizdeki “nev-i şahsına münhasır” gibi bir şey ama tam da değil galiba… Daha çok ilk örnek, hakiki numune, eldeki özgün örnek diye söylemek daha uygun düşecek sanırım.

Yorgo Batis; bağlama yani cura çalan hırıltılı sesli rembettir. Bir Pire demirbaşıdır. Denilene göre iyi bir adammış, darda olan herkese borç para verirmiş. Genç müzisyenleri özendirir kollar, onları korurmuş.

Fotoğraflarından iyi niyetli, güler yüzlü, şakacı birine benzediği seziliyor. Red Kit’ten tanıdığımız ağrılı dişler, bazı rahatsızlık ve illetlere merdiven altı ilaç üretip pazarlayan şarlatan satıcılık bile yapmış gençliğinde. Savaş sonrası Pire’ ye yerleşmiş. Orada bir kahvehaneyle “Carmen” adında dans okulu işletirmiş. Zengin bir saz koleksiyonuna sahipmiş.

Yorgo Batis 1932'de Atina'da ilk taş plak kaydı gerçekleştiren buzikicilerden biriymiş.

Mübadele ve Müzik: Mübadelenin yüzüncü yılında mübadil şarkıcılar, besteciler, çalgıcılar.

Bu seride Cemal Ünlü, mübadelenin 100. yılında müziğin mübadeleden nasıl etkilendiği, kültür adına yitirilen ve kazanılanları ele alıyor. Mübadil şarkıcılar, çalgıcılar ve besteciler üzerinden 1900’lerin başında İstanbul ve İzmir gibi merkezlerde, Batı müziği etkisiyle yepyeni bir müzik türünün varoluş öyküsünü işliyor.

Mübadele ile Yunan anakarasına göçen Anadolulu ve Trakyalı müzisyenler; rebetiko, rebetika, rembetiko, rembetika adlarıyla bilinir. 11 hafta boyunca çiftetelli, karşılama, sirto, kasabiko, zeybekiko gibi dans ritimlerinin kullanıldığı bu yeni kent müziğinin ortaya çıkış ve yaygınlaşma süreci anlatılıyor.

İlk dönemlerinde horlanan, küçük görülen, diktatör Metaksas döneminde yasaklanan bu müzik, 2017 yılında Unesco tarafından “somut olmayan kültür mirası” listesine alınmayı başardı.

Mübadelenin sosyal ve ekonomik açıdan her iki topluma getirdikleri ve götürdükleri üzerine değerlendirmeler sayıca çok olsa da kültürel açıdan değerlendirme pek yapılmıyor. Oysa Cemal Ünlü değerli soruları ele alıyor; örneğin mübadeleyle giden müzisyenler gitmemiş olsalar bu toprakların müziğine nasıl bir katkı yaparlardı? Cevap gidenlerin kimler olduğunu, gittikleri ülkede neler yaptıklarını anlayıp, kavramakta yatıyor.

11 hafta boyunca konuşuyoruz!

 

10 - Pire rembet arketipi Yorgo Batis
 

10 - Pire rembet arketipi Yorgo Batis

24 Şubat 2024
09 - Çöplüğe düşmüş bir melek

Markos Vamvakaris’in “O çöplüğe düşmüş bir melektir” dediği Anestis Delias'a arkadaşları Artemis adını taktılar. 1912 de İzmir’de doğmuştu. Babası santur çalardı, oğluna gitar çalmayı o öğretti. Bilinen sebeplerle Yunanistan'a göçtüler. Delias yetenekli bir müzisyendi ve 1930'ların başında buzuki ve Bağlama çalıyordu. 1934'te Tetras Hakousti tou Peiraios “Meşhur Pire Dörtlüsü”ne katıldı. Diktatör Metaxas rejimi 1936'da birçok sanatçısı gibi onunda şarkılarını da sansürlendi. Şarkılarının yasaklanmasına karşı çıkmış, direnmişti. 1937’de bir hayat kadını tarafından uyuşturucuya alıştırıldı. Uyuşturucu kullandığı için bir adaya sürüldü. Döndüğünde vazgeçirmeye çalışan arkadaşların çabaları para etmedi. 31 Temmuz 1941'de sabaha karşı sokakta aşırı dozdan ölü bulundu. Yaşasaydı bu müziğe önemli katkıları olacağına inanılırdı.

Mübadele ve Müzik: Mübadelenin yüzüncü yılında mübadil şarkıcılar, besteciler, çalgıcılar.

Bu seride Cemal Ünlü, mübadelenin 100. yılında müziğin mübadeleden nasıl etkilendiği, kültür adına yitirilen ve kazanılanları ele alıyor. Mübadil şarkıcılar, çalgıcılar ve besteciler üzerinden 1900’lerin başında İstanbul ve İzmir gibi merkezlerde, Batı müziği etkisiyle yepyeni bir müzik türünün varoluş öyküsünü işliyor.

Mübadele ile Yunan anakarasına göçen Anadolulu ve Trakyalı müzisyenler; rebetiko, rebetika, rembetiko, rembetika adlarıyla bilinir. 11 hafta boyunca çiftetelli, karşılama, sirto, kasabiko, zeybekiko gibi dans ritimlerinin kullanıldığı bu yeni kent müziğinin ortaya çıkış ve yaygınlaşma süreci anlatılıyor.

İlk dönemlerinde horlanan, küçük görülen, diktatör Metaksas döneminde yasaklanan bu müzik, 2017 yılında Unesco tarafından “somut olmayan kültür mirası” listesine alınmayı başardı.

Mübadelenin sosyal ve ekonomik açıdan her iki topluma getirdikleri ve götürdükleri üzerine değerlendirmeler sayıca çok olsa da kültürel açıdan değerlendirme pek yapılmıyor. Oysa Cemal Ünlü değerli soruları ele alıyor; örneğin mübadeleyle giden müzisyenler gitmemiş olsalar bu toprakların müziğine nasıl bir katkı yaparlardı? Cevap gidenlerin kimler olduğunu, gittikleri ülkede neler yaptıklarını anlayıp, kavramakta yatıyor.

11 hafta boyunca konuşuyoruz!

09 - Çöplüğe düşmüş bir melek
 

09 - Çöplüğe düşmüş bir melek

17 Şubat 2024
08 - Yuvan Çavuş Yiannis Eiciridis

Yuvan Çavuş olarak bildiğimiz Yiannis Eiciridis 1893 yılında; İconium bölgesindeki Kastamonu kentinde doğdu. Tambura ve diğer yaylı çalgılar (keman, ud vb.) çalıyordu. Osmanlı ordusunda çavuş rütbesiyle görev yaptı. Bu nedenle Yovan Çavuş lakabını almıştır. Sultan Abdülhamit’in sarayında çalgı çaldığı bilgisine dayanarak şu aklı yürütebiliriz.

II Abdülhamit zamanında pek çok kentte ve donanmanın büyük gemilerinde bandolar kurulmuştu. Yetenekli bir müzisyen olarak Çavuş bandoda görev yapmış olabilir. Yeteneği Sultan tarafından duyulmuş saraya çağrılıp dinlenmiş de olabilir.
Mübadil olarak Atina’ya gittiğinde; Pire barakalarında yaşamaya başlamış.

Yuvan Çavuş Yunanistan’da hiçbir zaman profesyonel müzisyen olarak çalışmamış, sahneye çıkmamıştır. “Ben batakhanelerde müzik yapmam” diyerek direnmiştir.

Yuvan Çavuş’un çalgısı Tanbura çalgısını andırmaktadır. Bu çalgının bir benzeri, halk müziği ustası Osman Pehlivan’ın çaldığı tanburadır. Fotoğraflardan anlaşıldığına göre Yuvan Çavuş bir buziki saz yapım ustasına tanbura benzeri bir çalgı yaptırmıştır. Gelenekteki tanbura sazının göğüs delikleri yoktur. Çavuş’un yeni tanburasının göğsüne ud deliklerine benzer biri büyük ikisi küçük delikler açıldığı görülür.

İkinci Dünya savaşı, ardından Alman Nazi işgali Yunanistan’da kıtlığa neden olmuştu. Yovan Çavuş Ekim 1942'de: Pire'de bombalanan bir gemide bulduğu unla yapılan ekmekten zehirlenerek birkaç saat içinde eşiyle birlikte ölmüştür.

Mübadele ve Müzik: Mübadelenin yüzüncü yılında mübadil şarkıcılar, besteciler, çalgıcılar.

Bu seride Cemal Ünlü, mübadelenin 100. yılında müziğin mübadeleden nasıl etkilendiği, kültür adına yitirilen ve kazanılanları ele alıyor. Mübadil şarkıcılar, çalgıcılar ve besteciler üzerinden 1900’lerin başında İstanbul ve İzmir gibi merkezlerde, Batı müziği etkisiyle yepyeni bir müzik türünün varoluş öyküsünü işliyor.

Mübadele ile Yunan anakarasına göçen Anadolulu ve Trakyalı müzisyenler; rebetiko, rebetika, rembetiko, rembetika adlarıyla bilinir. 11 hafta boyunca çiftetelli, karşılama, sirto, kasabiko, zeybekiko gibi dans ritimlerinin kullanıldığı bu yeni kent müziğinin ortaya çıkış ve yaygınlaşma süreci anlatılıyor.

İlk dönemlerinde horlanan, küçük görülen, diktatör Metaksas döneminde yasaklanan bu müzik, 2017 yılında Unesco tarafından “somut olmayan kültür mirası” listesine alınmayı başardı.

Mübadelenin sosyal ve ekonomik açıdan her iki topluma getirdikleri ve götürdükleri üzerine değerlendirmeler sayıca çok olsa da kültürel açıdan değerlendirme pek yapılmıyor. Oysa Cemal Ünlü değerli soruları ele alıyor; örneğin mübadeleyle giden müzisyenler gitmemiş olsalar bu toprakların müziğine nasıl bir katkı yaparlardı? Cevap gidenlerin kimler olduğunu, gittikleri ülkede neler yaptıklarını anlayıp, kavramakta yatıyor.

11 hafta boyunca konuşuyoruz!

08 - Yuvan Çavuş Yiannis Eiciridis
 

08 - Yuvan Çavuş Yiannis Eiciridis

10 Şubat 2024
07 - Dimitri Semsis’in hikayesi

Dimitri Semsis’in hikayesi farklı. Makedonya’da 1881’de doğmuş. 1919’da çalışmak için İzmir’e gelmiş ama fazla kalamamış. Mübadele başlayınca Atina’ya gitmiş. Orada başarı elde etmiş, Sahibinin Sesi firması sanat yönetmenliğine kadar da yükselmiş, Atina’da 1950’de ölmüştür. Semsis’in şarkısı İzmir tarzı özelliklerini taşıyor. Gitarla, mandolininin dünyasal, neşeli, hayata dönük ifadesi eser boyu sürüp giderken; alt alta devam eden insanların üzerinden bir atamadığı bir keder, hüzün de eksik değildir.

Charles Baudelaire’in melez sevgilisi yüzünden çektiği iç sıkıntılarını döktüğü “Kötülük Çiçekleri” (Les Fleurs du mal) kitabındaki şiirler bir mübadilin yürek ezintisi yanında nedir ki? Baudelaire’nin çektiklerinin ne hükmü kalır?

Dyo-Merakia-Stin-Kardia-Mou_Rita-Abacı söylüyor;

Kalbim iki parça /Her şeye boş veren bohem hayatını seviyorum / Kendinden geçip eğlenceye dalınca / Sıkıntılar ortadan kalkar. / Ne çok acı ve gözyaşı; o kadar çok ki. / Kafalar dumanlanınca iç sıkıntısı, yürek çarpıntısı / Bir anda her şey yok oluyor. / Benim küçük kalbim parçalandı / Hamamböcekleri yedi bitirdi sanki / Sıkıntılar yok olup gitseler / Ben o zaman iyi olurum / Başıboş avarelik iyi geliyor bohem hayatını seviyorum. / Kafayı bulmuş, sanki eğleniyormuşum. /

Mübadele ve Müzik: Mübadelenin yüzüncü yılında mübadil şarkıcılar, besteciler, çalgıcılar.

Bu seride Cemal Ünlü, mübadelenin 100. yılında müziğin mübadeleden nasıl etkilendiği, kültür adına yitirilen ve kazanılanları ele alıyor. Mübadil şarkıcılar, çalgıcılar ve besteciler üzerinden 1900’lerin başında İstanbul ve İzmir gibi merkezlerde, Batı müziği etkisiyle yepyeni bir müzik türünün varoluş öyküsünü işliyor.

Mübadele ile Yunan anakarasına göçen Anadolulu ve Trakyalı müzisyenler; rebetiko, rebetika, rembetiko, rembetika adlarıyla bilinir. 11 hafta boyunca çiftetelli, karşılama, sirto, kasabiko, zeybekiko gibi dans ritimlerinin kullanıldığı bu yeni kent müziğinin ortaya çıkış ve yaygınlaşma süreci anlatılıyor.

İlk dönemlerinde horlanan, küçük görülen, diktatör Metaksas döneminde yasaklanan bu müzik, 2017 yılında Unesco tarafından “somut olmayan kültür mirası” listesine alınmayı başardı.

Mübadelenin sosyal ve ekonomik açıdan her iki topluma getirdikleri ve götürdükleri üzerine değerlendirmeler sayıca çok olsa da kültürel açıdan değerlendirme pek yapılmıyor. Oysa Cemal Ünlü değerli soruları ele alıyor; örneğin mübadeleyle giden müzisyenler gitmemiş olsalar bu toprakların müziğine nasıl bir katkı yaparlardı? Cevap gidenlerin kimler olduğunu, gittikleri ülkede neler yaptıklarını anlayıp, kavramakta yatıyor.

11 hafta boyunca konuşuyoruz!

07 - Dimitri Semsis’in hikayesi
 

07 - Dimitri Semsis’in hikayesi

03 Şubat 2024
06 - Anadolu repertuarının gidişi

Anadolu’dan göçen müzisyenlerinin beraberinde götürdüğü repertuvarı gittikleri yerde kullanmalarından ve söyleyip çalmalarından daha doğal ne olabilir? Oralarda tutunmak, bilmedik-leri topraklarda yaşamak, karınlarını doyurmak gibi insanca çabalar içindeydiler.

Özgürce dağarlarındaki geleneksel birtakım havaları alıp düzenlemiş, yeni yazdıkları sözlerle sunmuşuyorlardı. Yeri gelince belki benim eserim bile demişlerdir. Kim kınayabilir, kim karşı çıkabilir? Güzel, hoşa gidecek bir ezgi bulunursa dayanamazlar. Aydın Zeybek'ini alıp üzerine söz yazmış, söylemişler. Kostas Roukunas’ın bir plağında meşhur "Plevne Marşı"nın Yunanca sözlü bir çeşitlemesine bile rastlarız. Leblebici Horhor’dan "Köroğlu" şarkısından alınma nameler meşhur "Kayıkçı" şarkısında kullanılmıştır… Marika Papagika meşhur “Çanakkale içinde aynalı çarşı” türküsünü Amerika’da plak yapmıştır.

Mübadele ve Müzik: Mübadelenin yüzüncü yılında mübadil şarkıcılar, besteciler, çalgıcılar.

Bu seride Cemal Ünlü, mübadelenin 100. yılında müziğin mübadeleden nasıl etkilendiği, kültür adına yitirilen ve kazanılanları ele alıyor. Mübadil şarkıcılar, çalgıcılar ve besteciler üzerinden 1900’lerin başında İstanbul ve İzmir gibi merkezlerde, Batı müziği etkisiyle yepyeni bir müzik türünün varoluş öyküsünü işliyor.

Mübadele ile Yunan anakarasına göçen Anadolulu ve Trakyalı müzisyenler; rebetiko, rebetika, rembetiko, rembetika adlarıyla bilinir. 11 hafta boyunca çiftetelli, karşılama, sirto, kasabiko, zeybekiko gibi dans ritimlerinin kullanıldığı bu yeni kent müziğinin ortaya çıkış ve yaygınlaşma süreci anlatılıyor.

İlk dönemlerinde horlanan, küçük görülen, diktatör Metaksas döneminde yasaklanan bu müzik, 2017 yılında Unesco tarafından “somut olmayan kültür mirası” listesine alınmayı başardı.

Mübadelenin sosyal ve ekonomik açıdan her iki topluma getirdikleri ve götürdükleri üzerine değerlendirmeler sayıca çok olsa da kültürel açıdan değerlendirme pek yapılmıyor. Oysa Cemal Ünlü değerli soruları ele alıyor; örneğin mübadeleyle giden müzisyenler gitmemiş olsalar bu toprakların müziğine nasıl bir katkı yaparlardı? Cevap gidenlerin kimler olduğunu, gittikleri ülkede neler yaptıklarını anlayıp, kavramakta yatıyor.

11 hafta boyunca konuşuyoruz!

 

06 - Anadolu repertuarının gidişi
 

06 - Anadolu repertuarının gidişi

27 Ocak 2024
05 - İnciri, zeytini, pamuğu, denizlerdeki balığıyla İonya

Anadolu bir diğer söyleyişle Küçük Asya; “Akdeniz’e uzanan bir kısrak başıysa” onun kaşı, gözü, yelesi, ağzı, burnu elbette Tunç Çağı’ndan beri adı Lidya olarak bilinip söylenen Gediz ve Menderes ovalarının denize doğru uzandığı coğrafya olmalıdır. Manisa, İzmir ve Aydın’nın verimli toprakları, iklimi, iklimin getirdiği her türlü değerleridir. İnciri, zeytini, pamuğu, denizlerdeki balığı ile buralarda yaşayan halkına sunduğu sonsuz olanaklarıyla çekim alanı, cazibe merkezidir.

İç kesimlerden denize doğru inilince coğrafya ve kültürü değişip, farklılaşır. Aydın ve İzmir sahillerinde başka bir medeniyetle karşılaşırız. Bu bölge İonya olarak anılır. İonya; bir zamanlar Lidya bir zaman da Pers egemenliği altında yaşamış. 12 büyük kentiyle döneminin önemli bir merkezidir. Efes, Milet, Myndos, Erythrae (Ildırı) Klazomenai (Urla) Phokaia (Foça) Smyrna (İzmir) Samos (Sisam) Lebedos (Seferihisar) yine aynı bölgedeki Teos şehirleri…

Mübadele ve Müzik: Mübadelenin yüzüncü yılında mübadil şarkıcılar, besteciler, çalgıcılar.

Bu seride Cemal Ünlü, mübadelenin 100. yılında müziğin mübadeleden nasıl etkilendiği, kültür adına yitirilen ve kazanılanları ele alıyor. Mübadil şarkıcılar, çalgıcılar ve besteciler üzerinden 1900’lerin başında İstanbul ve İzmir gibi merkezlerde, Batı müziği etkisiyle yepyeni bir müzik türünün varoluş öyküsünü işliyor.

Mübadele ile Yunan anakarasına göçen Anadolulu ve Trakyalı müzisyenler; rebetiko, rebetika, rembetiko, rembetika adlarıyla bilinir. 11 hafta boyunca çiftetelli, karşılama, sirto, kasabiko, zeybekiko gibi dans ritimlerinin kullanıldığı bu yeni kent müziğinin ortaya çıkış ve yaygınlaşma süreci anlatılıyor.

İlk dönemlerinde horlanan, küçük görülen, diktatör Metaksas döneminde yasaklanan bu müzik, 2017 yılında Unesco tarafından “somut olmayan kültür mirası” listesine alınmayı başardı.

Mübadelenin sosyal ve ekonomik açıdan her iki topluma getirdikleri ve götürdükleri üzerine değerlendirmeler sayıca çok olsa da kültürel açıdan değerlendirme pek yapılmıyor. Oysa Cemal Ünlü değerli soruları ele alıyor; örneğin mübadeleyle giden müzisyenler gitmemiş olsalar bu toprakların müziğine nasıl bir katkı yaparlardı? Cevap gidenlerin kimler olduğunu, gittikleri ülkede neler yaptıklarını anlayıp, kavramakta yatıyor.

11 hafta boyunca konuşuyoruz!

 

05 - İnciri, zeytini, pamuğu, denizlerdeki balığıyla İonya
 

05 - İnciri, zeytini, pamuğu, denizlerdeki balığıyla İonya

20 Ocak 2024
03 - Adam aman… İstanbul ve İzmir manileri

Semai kahvelerinde okunan mani her zaman "Adam aman" diye bir giriş sözcüğüyle, karakteristik kalıpla başlar. Türünün ipuçlarını vermek için kalıplaşmış bir kısa öndeyiş, belki de bir parola yahut şifre gibidir… Pek çok İstanbul ve İzmir manisi de "adam aman" kalıbı söylenerek gelişir, arkası getirilir.

“Gökyüzündeki yıldızlardan bile korkuyorum
Konuştuğumuzu biliyorlar ve
Herkese söyleyecekler diye korkuyorum.”

Manes Tis Avyis, Andonis Dalgas…

Mübadele ve Müzik: Mübadelenin yüzüncü yılında mübadil şarkıcılar, besteciler, çalgıcılar.

Bu seride Cemal Ünlü, mübadelenin 100. yılında müziğin mübadeleden nasıl etkilendiği, kültür adına yitirilen ve kazanılanları ele alıyor. Mübadil şarkıcılar, çalgıcılar ve besteciler üzerinden 1900’lerin başında İstanbul ve İzmir gibi merkezlerde, Batı müziği etkisiyle yepyeni bir müzik türünün varoluş öyküsünü işliyor.

Mübadele ile Yunan anakarasına göçen Anadolulu ve Trakyalı müzisyenler; rebetiko, rebetika, rembetiko, rembetika adlarıyla bilinir. 11 hafta boyunca çiftetelli, karşılama, sirto, kasabiko, zeybekiko gibi dans ritimlerinin kullanıldığı bu yeni kent müziğinin ortaya çıkış ve yaygınlaşma süreci anlatılıyor.

İlk dönemlerinde horlanan, küçük görülen, diktatör Metaksas döneminde yasaklanan bu müzik, 2017 yılında Unesco tarafından “somut olmayan kültür mirası” listesine alınmayı başardı.

Mübadelenin sosyal ve ekonomik açıdan her iki topluma getirdikleri ve götürdükleri üzerine değerlendirmeler sayıca çok olsa da kültürel açıdan değerlendirme pek yapılmıyor. Oysa Cemal Ünlü değerli soruları ele alıyor; örneğin mübadeleyle giden müzisyenler gitmemiş olsalar bu toprakların müziğine nasıl bir katkı yaparlardı? Cevap gidenlerin kimler olduğunu, gittikleri ülkede neler yaptıklarını anlayıp, kavramakta yatıyor.

11 hafta boyunca konuşuyoruz!

03 - Adam aman… İstanbul ve İzmir manileri
 

03 - Adam aman… İstanbul ve İzmir manileri

13 Ocak 2024
04 - Modalı Levanten, Rum ve Ermeni müzisyenler

Mandoline ve gitara olan ilgi yalnızca Rum gençleriyle sınırlı kalmaz. Levanten gençler, okullu Türk öğrenciler benzer tarzda mandolinata toplulukları kuruyorlardı. Birkaç fotoğraf vardır ki bu söylediklerimizi doğrular yöndeydi. Simgesi lir sazı olan ve altında MODA yazan bir topluluğun Kadıköy’de Moda semtinde kurulduğu anlaşılıyor. Farklı yaştan müzisyenler ellerinde telli çalgılarıyla poz vermişlerdir. Elinde değnek tutan bir şef, ayrıca üç gitar, bir lavta ve bir banço dan kurulu bir mandolinata topluluğudur. Modalı Levanten, Rum ve Ermeni müzisyenler olsalar gerektir. Bir başka fotoğraf ki, Üsküdar’da bildik bir evden çıkmadır ve orijinal fotoğraf arşivimdedir. Yine önünde nota sehpası, elinde bageti bir şef, iki keman, bir gitar ve dört mandolinli müzisyenin oluşturduğu bir topluluktur. Fotoğrafı aldığım rahmeti Semiha Hanım'ın söylediğine göre; sağdan ikinci mandolin taşıyan Ali Bey'dir.

Mübadele ve Müzik: Mübadelenin yüzüncü yılında mübadil şarkıcılar, besteciler, çalgıcılar.

Bu seride Cemal Ünlü, mübadelenin 100. yılında müziğin mübadeleden nasıl etkilendiği, kültür adına yitirilen ve kazanılanları ele alıyor. Mübadil şarkıcılar, çalgıcılar ve besteciler üzerinden 1900’lerin başında İstanbul ve İzmir gibi merkezlerde, Batı müziği etkisiyle yepyeni bir müzik türünün varoluş öyküsünü işliyor.

Mübadele ile Yunan anakarasına göçen Anadolulu ve Trakyalı müzisyenler; rebetiko, rebetika, rembetiko, rembetika adlarıyla bilinir. 11 hafta boyunca çiftetelli, karşılama, sirto, kasabiko, zeybekiko gibi dans ritimlerinin kullanıldığı bu yeni kent müziğinin ortaya çıkış ve yaygınlaşma süreci anlatılıyor.

İlk dönemlerinde horlanan, küçük görülen, diktatör Metaksas döneminde yasaklanan bu müzik, 2017 yılında Unesco tarafından “somut olmayan kültür mirası” listesine alınmayı başardı.

Mübadelenin sosyal ve ekonomik açıdan her iki topluma getirdikleri ve götürdükleri üzerine değerlendirmeler sayıca çok olsa da kültürel açıdan değerlendirme pek yapılmıyor. Oysa Cemal Ünlü değerli soruları ele alıyor; örneğin mübadeleyle giden müzisyenler gitmemiş olsalar bu toprakların müziğine nasıl bir katkı yaparlardı? Cevap gidenlerin kimler olduğunu, gittikleri ülkede neler yaptıklarını anlayıp, kavramakta yatıyor.

11 hafta boyunca konuşuyoruz!

04 - Modalı Levanten, Rum ve Ermeni müzisyenler
 

04 - Modalı Levanten, Rum ve Ermeni müzisyenler

06 Ocak 2024
02 - 1890’larda İstanbul’da Popüler Müzik: Estudiantina

İspanya da Cordaba kentinde yayınlanan yerel bir gazete; 28 Şubat 1886 günü bir haber duyurmaktadır. Estudiantina adındaki bu topluluk Bükreş konserini tamamlayıp İstanbul’a gitmiştir ve ardından İzmir’e geçeceklerdir. Orkestra dünya turnesi yapmakta büyük kent merkezlerinde büyük ilgi görmektedir. İspanyol öğrenciler Sultan II. Abdülhamid’in huzurunda konser vermek üzere İstanbul’dadır. Mandolin, gitar ve armonika estudiantina temel çalgılarıdır. Bu müzik ilhamını İtalyan gençlerin sevgililerine yaptıkları serenatlardan almaktadır.

İstanbullu Vassillis Sideris 1890'larda ilk kurduğu orkestraya Doğu Estudiantinası (öğrencileri) Estudiantina d’orient adını vermişti. Bir diğer konulan ismi de kurucusunun adını taşımaktadır ve Sideris Estudiantinası olarak geçmektedir. Folklorik kıyafetler giymiş topluluğa ait bir kartpostal topluluğun o dönemine ait tek belgedir. Doğu Estudiantinasının uzun ömürlü olmadığı anlaşılıyor. Sonra adı Politakyalılara çevrilmiş ve nihayet Estudiantina Symrnieki adını almıştır…

Müzikte yeni tınılar peşindeki Estudiantine toplulukların bir diğer eğilimi; yeni çalgıları müziklerinde kullanmaktır. Bir yerde bu özellik estudiantine anlayışının da çıkış noktasıdır. Atölye, okul anlamına gelen estudiantine sözcüğünün gereklerini yerine getirmeye çalışırlar. Sahne konserleri çoğaldıkça ve yaygınlaştıkça bu ihtiyaç daha da belirginleşecektir.

Mübadele ve Müzik: Mübadelenin yüzüncü yılında mübadil şarkıcılar, besteciler, çalgıcılar.

Bu seride Cemal Ünlü, mübadelenin 100. yılında müziğin mübadeleden nasıl etkilendiği, kültür adına yitirilen ve kazanılanları ele alıyor. Mübadil şarkıcılar, çalgıcılar ve besteciler üzerinden 1900’lerin başında İstanbul ve İzmir gibi merkezlerde, Batı müziği etkisiyle yepyeni bir müzik türünün varoluş öyküsünü işliyor.

Mübadele ile Yunan anakarasına göçen Anadolulu ve Trakyalı müzisyenler; rebetiko, rebetika, rembetiko, rembetika adlarıyla bilinir. 11 hafta boyunca çiftetelli, karşılama, sirto, kasabiko, zeybekiko gibi dans ritimlerinin kullanıldığı bu yeni kent müziğinin ortaya çıkış ve yaygınlaşma süreci anlatılıyor.

İlk dönemlerinde horlanan, küçük görülen, diktatör Metaksas döneminde yasaklanan bu müzik, 2017 yılında Unesco tarafından “somut olmayan kültür mirası” listesine alınmayı başardı.

Mübadelenin sosyal ve ekonomik açıdan her iki topluma getirdikleri ve götürdükleri üzerine değerlendirmeler sayıca çok olsa da kültürel açıdan değerlendirme pek yapılmıyor. Oysa Cemal Ünlü değerli soruları ele alıyor; örneğin mübadeleyle giden müzisyenler gitmemiş olsalar bu toprakların müziğine nasıl bir katkı yaparlardı? Cevap gidenlerin kimler olduğunu, gittikleri ülkede neler yaptıklarını anlayıp, kavramakta yatıyor.

11 hafta boyunca konuşuyoruz!

02 - 1890’larda İstanbul’da Popüler Müzik: Estudiantina
 

02 - 1890’larda İstanbul’da Popüler Müzik: Estudiantina

30 Aralık 2023