Her yıl 5 bin MW’lık kurulu güç

-
Aa
+
a
a
a

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, yenilenebilir enerjide her yıl 5 bin MW’lık kurulu gücün devreye alınmasını hedeflediklerini kaydetti.

Gezegenin Geleceği: 08 Mayıs 2024
 

Gezegenin Geleceği: 08 Mayıs 2024

podcast servisi: iTunes / RSS

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada TBMM’de kabul edilen Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yenilenebilir enerjide her yıl 5 bin MW’lık kurulu gücün devreye alınmasını hedeflediklerini kaydeden Bayraktar, “Güneşte 3 bin 500 MW, rüzgarda da 1500 MW olacak şekilde önümüzdeki 12 yıl boyunca toplam 60 bin MW’lık yeni kurulu güce ulaşmak istiyoruz. Meclisimize sunulan kanun teklifini de bu bağlamda değerlendiriyoruz,” ifadelerini kullandı. Geçtiğimiz günlerde enerji alanında düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin, sekiz maddeden oluşan birinci bölümü, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Buna göre, içme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile Kıyı Kanunu kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan edilen alanlarında imar planı yapılmaksızın yenilenebilir enerji üretim santralleri kurulabilecek.

Koruma altında olması gereken yerlerde oteller yapılıyor

Cumhuriyet’ten Şeyda Öztürk’ün haberine göre, Kıyı Kanunu’nun altıncı maddesine göre kıyılar, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz. Ancak koruma altında olması gereken yerlere otel yapılırken, plajlar da ücretlendirildi. Özelleştirmeyle Ege ve Akdeniz’in en güzel plajlarına işletmeler ‘kondu’. Özel işletmelere ait plajların giriş ücretleri ise asgari ücretli bir ailenin karşılayamayacağı noktalara ulaştı. Denizin en güzel olduğu noktalardaki bu işletmelere giriş için ortalama 350 TL’den başlayan fiyatlar biçiliyor. Bu fiyat hesaba katıldığında, dört kişilik bir ailenin bir hafta tatil yapabilmesi için yeme - içme masraflarının dışında 9 bin 800 TL harcaması gerekiyor ve bu ücrete konaklama dahil değil. Özel işletmelerin çevrelediği tatil bölgelerinde ayrıca belediyelere ait halk plajları da bulunuyor. Antalya, Aydın, Muğla ve İzmir gibi mavi bayraklı plajların bulunduğu noktalarda belediyelerin plajlarına girişler ücretsiz. Ayrıca içeride şezlong ve şemsiyeler için ortalama 20 TL harcamak gerekiyor. Bunun yanında, belediyelerin alanlarında cankurtaranlık hizmetleri de mevcut. Ocak ayından bu yana 66 farklı otel projesi için adım atıldı. Kimi genişlemeye giderken, kimi de yeni alanlarda inşa edilecek. Bu projelerin arasında onay bekleyen ‘tanıdık’ bir isim de var. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ortakları arasında yer aldığı şirket, Bodrum Adalıyalı mevkisindeki ikinci derece sit alanı içerisinde kalan bölgede otel yapmak istiyor. Proje dosyası, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onayını bekliyor.

COP29’un ‘barış zirvesi’ olması planlanıyor

Önümüzdeki Kasım ayında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’nün ev sahipliğinde gerçekleşecek COP29 Zirvesi’nin gelecekte olası iklim kaynaklı çatışmaları önlemeye ve yeşil sorunlar üzerine uluslararası işbirliğini kullanarak var olan gerilimlerin azaltılmasında yardımcı olmaya odaklanan ilk ‘barış zirvesi’ olması planlanıyor. 11 - 22 Kasım tarihleri arasında düzenlenmesi planlanan konferans boyunca ülkelerden, yaz ve kış Olimpiyat oyunlarında çoğu ülkenin uyguladığı ‘Olimpiyat ateşkesi’ üzerine şekillendirilen, düşmanlıkların bir kenara bırakıldığı ‘COP ateşkesi’ni gözetmeleri istendi. Kasım ayındaki zirve, aslında Ukrayna - Rusya ve İsrail - Gazze arasındaki gerilimlerin ve giderek artan jeopolitik gerilimin ortasında gerçekleşecek. Ancak ev sahibi ülkenin cumhurbaşkanı yardımcısı, tüm yaşananlara rağmen 196 ülkenin katılacağı iklim zirvesinin küresel ısınmayla mücadele için acil ihtiyaç duyulan ülkeler arasındaki ortak zemini bulmak ve barışın tesisi için bir lokomotif görevi göreceği konusunda umutlu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Dış Politika Yardımcısı Hikmet Hacıyev, barış gündeminin geliştirilmesi üzerine çalıştıklarını belirterek, “Azerbaycan, COP29’u iklim eylemi meselesinin yanı sıra, bir barış zirvesi haline getirmek için ekstra çaba göstermeye devam edecek,” dedi. Hacıyev, iklim krizinin kuvvetle muhtemel gıda ve su kıtlığını ağırlaştıracağını ve göçü artırarak devletler üzerindeki baskıyı artıracağına dikkat çekti.

Japonya’dan düşük gelirli ve kırılgan ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelesi için destek

Japonya, ‘düşük gelirli ve kırılgan ülkelerin’ iklim değişikliğiyle mücadelesi için Asya Kalkınma Bankası yani ADB fonuna 162 milyar yen yani 1 milyar dolar sağlayacağını duyurdu. Japonya Maliye Bakanı Shunichi Suzuki, Asya Kalkınma Bankası’nın ‘Geleceğe Köprü’ temalı Gürcistan’ın başkenti Tiflis’teki 57. yıllık toplantısında, ülkesinin yeni katkısını açıkladı. Asya - Pasifik bölgesinin, 2023’te küresel büyümenin %60’ını oluşturduğunu kaydeden Suzuki, bölgenin yoksulluk, işsizlik ve iklim değişikliğiyle mücadelesine de değindi. Bu zorluklara ‘acil çözüm’ çağrısı yapan Suzuki, “Yakın diyalog geçmişine dayanarak, ADB’nin çeviklik ve güçlü uzmanlıkla yanıt verecek çözümler sunmasını bekliyoruz,” dedi. “Düşük gelirli ve kırılgan ülkelerin zorluklarının çözülmesinde ADB önemli bir araç,” açıklamasında bulunann Suzuki, 1 milyar dolar katkıda bulunacaklarını bildirdi. Asya - Pasifik ekonomilerini küresel büyümenin anahtarı olarak nitelendiren Suzuki, Japonya’nın iklim değişikliğiyle mücadelede kapsamında proaktif destek vermeye hazır olduğunu kaydetti. ADB’nin bölgesel refah için önemli bir rol oynamaya devam etmesini beklediğini de dile getiren Suzuki, ülkesinin, ADB’nin 2027’deki 60. yıllık toplantısına ev sahipliği yapmayı planladığını belirtti.