Nablus'tan yardım çağrısı

Sevgili dostlar,

İsrail askerlerinin 20 Haziran’dan beri sürdürdüğü ve iki haftada bir sadece birkaç saatliğine kaldırılan sokağa çıkma yasağı altında acı çeken Nablus’tan selamlar. Sosyal, ekonomik ve kültürel hayatın, insan yaşamının her bir boyutu bozulmuş durumda. Ve şimdi, Nablus şehrine yönelen son İsrail saldırısını çekerken, çok sayıda insan öldürüldü, onlarcası yaralandı, evler yıkıldı ve çok eski ve sevgili kasabamızın tarihi silindi. Geçmişimize, bugünümüze ve geleceğimize karşı bu saldırılara ancak dünyanın dört bir yanındaki özgürlük, barış ve adaletsever insanların desteği ile karşı koyabiliriz.

Kuşatma ve sokağa çıkma yasağı altındaki özel konumumuzdan ötürü -gıda ve ilaç tükenmiş, sular kesik ve elektrik jeneratörleri hasarlı, çocuklar korkmuş, sosyal ve ekonomik yönden yılmış, okullar kapatılmış, siyasi gelişmeler engellenmiş durumda, size bizlerin son ve tek umudumuz olduğunuz için çağrıda bulunuyoruz. Nablus’taki sokağa çıkma yasağına ve diğer Filistinli toplulukların Şaron’un hükûmetinin kaprislerine tutsak edilmelerine son vermek için elinizdeki tüm kaynaklarla bu duruma müdahale etmenizi rica ediyoruz.

Gazetecilik misyonumuzu yerine getirmek ve olan bitenlerden Nablus’taki halkımızı haberdar etmek için umutsuzluk içinde çabalıyoruz. Bununla birlikte, sizlerin de bildiği üzere zor ve karmaşık bir mesleğimiz var. Nisan’da İsrail Batı Şeria’daki tüm kentleri, kasabaları ve köyleri tekrar işgal etme kararı aldı. Bu süre zarfında neler olduğunun haberlerini Nablus halkına vermekte ve istasyonu terketmemekte direnen iki muhabirimiz öldürüldü ve radyomuz da neredeyse kapatıldı. Ne yazık ki kurşun ve roket yağmuru, stüdyolarımızda tamamen kepenk indirmemize neden olurken değeri 50 bin doları geçen iki vericimize ve diğer donanıma büyük zarar verdi. Son intifadadan önce bile İsrail askeri, korsan yayın yapan İsrail radyolarını durdurma bahanesiyle Jerzim Dağı’nın tepesindeki vericilerimize el koydu. Filistinli yetkililer İsrailli muadillerine bizim yasal ve tam lisanslı bir radyo istasyonu olduğumuzu söylemelerine rağmen vericilerimiz iade edilmedi ya da kayıplarımız telafi edilmedi. Başka bir bölgeye eski yedek verici yerleştirildi, ama artık tüm Filistin’e yayın yapamaz hale geldik; kendimizi Nablus’a ve Batı Şeria’nın kuzey bölümleriyle sınırlandırmak zorunda kaldık.

Nisan’daki baskınlar sırasında İsrail askerleri bu yeni bölgeye saldırdılar ve vericilerimizi tahrip ettiler. Bunun üzerine, canlı yayın vericilerimizi devreye soktuk. İsrail bu bölgeye de baskın yaptı ve 4 Eylül’de onlara da el koydular. Halen kendimizi Nablus şehriyle sınırlandırdığımız için komşu köy ve kasabalara olan hizmetlerimiz de aksıyor. Kayıplarımız bu sene Nisan’dan bu yana 150 bin doları aştı (Bu miktar, ABD ve Avrupa’da yaşayanlara küçük görünebilir, ama burada bizim için büyük bir yatırımdı. Bir taraftan İsrail işgalinin, bir taraftan da parasızlığın tehdidi altındayız.)

Günler geçtikçe her şey daha kötü olmaya başladı. Alışılagelmişin aksine, bizim gazetecilik görevimiz sadece haber bildirmek değil. Bu toplumun hayatla bağını oluşturduğumuzu söylerken abartmıyoruz. Nisan’dan ve İsrail’in yeniden işgalinden önce bir ‘yol durumu bülteni’ yayınlardık, her 15 dakikada bir halkımızı bilgilendirerek yoldaki hasta ve yaralıları hastaneye taşıyabilsinler veya bazı önemli belgeleri alabilsinler diye (bazen Filistin’in dışındaki insanlar eğer yolculukları mutlak gerekli değilse yolculuk yapamayacaklarını ve İsrail kontrol noktasını geçemeyeceklerini anlayamazlar. Bu sadece bu gibi gezilerdeki tehlikeden değil aynı zamanda geri dönme riski ve en önemlisi insanların gıda, ilaç, su ve elektrik faturaları için para bulamazken çok yüksek maliyeti olmasından ileri gelir). Bu bültenler Nablus halkı tarafından ve çevresindeki kasabalar ile Balata, Askar, Ein gibi mülteci kamplarında da duyuldu. Açık yolların yanında İsrail devriyelerinin yerleştiği her sefer, bir acil durum bülteni yayınlarız ve durumdan haberdar edilmemiz için Javval (yerel Filistin cep şebekesi) tarafından aranırız.

Şimdi o yollar tamamıyla kapalı, kimse Nablus’a gelmiyor veya burayı terk etmiyor, biz şehitlerin isimlerini anons ederken insanların cenazelere katılma ve başsağlığı dilemelerini sağlayan tek bilgi kaynağı olarak hizmet vermekteyiz –yirmi dört saat kesintisiz süren sokağa çıkma yasağında insanların yüz yüze gelebilecekleri toplumsal destek biçimi.

Nablus'ta okul dönüşü bir çatışmanın yakınından geçen iki öğrenci... 230 bin Filistinli çocuk ise sokağa çıkma yasağı yüzünden öğrenim hakkından mahrum (AP).

Filistin’de herkesin yaşam tarzı değişti. Üniversitelerin genel giriş sınavları genellikle Haziran ortasında sona ermekteydi. Nablus’ta sınavlar Temmuz’un sonuna ertelendi. Sınavların gerçekleşme, notlandırılma ve sonuçların açıklanmasında meydana gelen bu ertelemeler Filistin ve diğer Arap üniversitelerinden kabul bekleyen Filistinli lise öğrencilerini, bu haklarından mahrum bıraktı. Normal koşullar altında gazeteler ve okullar sınav sonuçlarını postalardı. Ama sokağa çıkma yasağı uygulandıktan sonra, bir süredir Nablus’a hiçbir gazete ulaşamıyor. Okullar ise öğrencilerin sonuçları öğrenebildikleri diğer yerler. Ama şu anda Nablus’taki çoğu okul İsrail askeri tarafından işgal edilip kışlalara

dönmüş durumda. Bu gibi engellerin neticesinde biz radyomuzda her bir öğrencinin adını ve sınavda aldığı puanı duyurmaya karara verdik. Bu karar bize çok pahalıya maloluyor, duyuru yaptığımız için aldığımız riskten hiç söz etmiyorum. Her gün kötü haberler duymaktan usanan halkımıza böyle haberler verdiğimiz zaman mutluluktan uçuyorduk. Öğrenciler bizlere teşekkür etmek için arıyorlar. Yeni eğitim-öğretim yılı zaten kesintiye uğradı; Nablus’taki çocuklar okula sadece ilk gün gidebildiler, sokağa çıkma yasağı yeniden uygulanmaya başlandı. Bu durum, sadece Nablus’ta 60 bin öğrenciyi eğitim - öğretimden mahrum bıraktı. Neticede Milli Eğitim Bakanı’nı sokağa çıkma yasağına rağmen okulları açmasına, ailelerin de çocuklarını okula göndermelerine önayak olan programlar hazırladık. Ne var ki, çocukların hepsi rahat rahat okullarına gidemedikleri için, çocuklara okulda kaybettikleri günleri biraz telafi etmelerine yardımcı olacak bir dizi eğitsel program başlattık.

Hizmetlerimiz arasında ilaca ya da tıbbi tavsiyeye ihtiyaç duyan hasta insanlardan telefon almak da vardı. Böyle bir telefon aldığımızda, doktorlar, tanıdıklar ve “paramedic”lerle bağlantıya geçerek başka türlü bu ilaçlara ulaşamayacak olan bu kişilere tıbbi yardım sağlıyorduk. İsrail askerleri tarafından yakınları gözaltına alınan kişileri yakınlarını da aradık ve onlar tarafından arandık. Örneğin, 4 Ağustos’ta Nablus’ta 97 yakını ve komşusu ile yaşadıkları Freitekh binasında kilit altına alınan Nidal Şafiee’yi aradık. Şafiee, canlı yayında bu kişilerin, elektrik, su ve bebekler için de süt olmadığını anlattı. İsrail askerlerinin kuşatmasından geçerek yardım götürebilecek yardım heyetleriyle bağlantıya geçtik.

Günlük programlarımızı en aza indirdiğimiz halde, kalan programlardan bazılarını da, sokağa çıkma yasağı yüzünden günlük gazetelerin Nablus’a ulaşmaması yüzünden, kesmek zorunda kaldık. Yayındaki programların yüksek bütçeleri olduğu halde, çocukların sokağa çıkma yasağı, işgal ve askerlerin varlığı yüzünden yaşadıkları anksiyete ve travmaları ile başedebilmeleri için çocuk programlarını yayınlamayı sürdürüyoruz. Hizmetlerimiz ücretsizdir. Ticari radyo istasyonları arasında yer alıyoruz. Bu işe sosyal adalet ve insan haklarının gelişmesine aracı olmak amacıyla başladık. Kültürel ve sosyal analizler sunmaya, tüm yerel ve ulusal haberleri işlemeye alışmıştık. Çeşitli şovlar için, özellikle işinde ilerlemek isteyen tüccarlar arasından sponsorlar bulabiliyorduk. El-Aksa İntifadasının patlak vermesinden bu yana, ne çalışanlarımızın maaşlarını ödeyebilmek için kaynak bulabiliyor, ne telefon, cep telefonu, faks ya da internet ücretlerini karşılayabiliyoruz. İnternet üzerinden yayınımızı da sermaye açığımız yüzünden kesmek zorunda kaldık.

Biz, bu nedenle, görevimizi yerine getirmemizde yardımcı olmanız için sizlere çağrıda bulunuyoruz. Dünya üzerindeki tüm diğer insanlar gibi özgürce ve barış içinde yaşayabilmemiz için topraklarımızdaki işgale son verilmesi yönünde çabalarınızı sürdürün ve artırın; diğer insanlardan daha azını hak etmiyoruz. Nablus halkı için gerçekten tek cankurtaran simidi olan bu radyonun varlığını sürdürebilmesi için maddi desteğinizi artırarak yardım etmenizi istiyoruz. Size, bizleri topraklarımızdan kazımak ve kimliğimizi silmek isteyenlere karşı göğüs germeyi sürdüreceğimize söz veriyoruz. Umuyoruz ki, özverimizi korumamıza sağlayacak desteği önerebilirsiniz.

Masraflarımızı en aza düşürdük, telefon hatlarımızı 13 adet olması gerekirken 4’e indirdik, ekibimiz maaşlarının yüzde 50’sinden vazgeçmeyi kabul etti ve sürekli giderlerimizi, kağıt basmak ya da kesintisiz leased line vb. gibi günlük ihtiyaçlarımızı sınırlayarak azalttık. Ne var ki, vazgeçilmez ihtiyaçlarımız için ciddi biçimde hâlâ 5 bin dolarlık bir açığımız bulunuyor. Ayrıca, biri hasar gören ana stüdyolarımızda, biri de el konulan yeniden yayın bağlantı yerimiz için iki vericiyi karşılamamız gerekiyor.

Adalet, barış ve özgür Filistin için

Emir AbdelhadiGenel MüdürTariq Al-Mahabbeh 97.7 FM

Nablus Under SiegeP. O. Box 1524Al Adel StreetNablus, Palestine

Cep telefonu: + 972 59 371372

Banka Bilgileri

Hesap Adı: Amer AbdelhadiBankanın Adı: Bank of PalestineHesap No: 177080Banka No: 89 Branş No: 457Swift Code: palsps22Palestine