Sağlık Emekçileri Dün G(ö)revdeydi

-
Aa
+
a
a
a

Kaynak: Türk Tabipleri Birliği

Dr. Ersin Arslan’ın bir hasta yakını tarafından öldürülmesinin yıldönümü olan 17 Nisan 2013 Çarşamba günü tüm Türkiye’de hekimler ve sağlık çalışanları iş bıraktı.

Eylemden 1 gün önce Açık Gazete'de İstanbul Tabip Odası Başkanı Taner Gören’le konuşmuştuk. Dinleyin:

 

Başta Türk Tabipleri Birliği (TTB) olmak üzere Türk Dişhekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği, Türk Hemşireler Derneği, Türk Ebeler Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri/Teknikerleri Derneği, Türk Medikal Radyoteknoloji Teknisyenleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Sağlık Çalışanlarının Sözü Sendikası ve Sağlık Hizmetleri Sınıfı Çalışanları Derneği’nin çağrısıyla 17 Nisan Çarşamba günü, acil hastalar, kanser, diyaliz hastaları ve yatan hastalar dışında sağlık hizmeti sunulmadı.

Ankara

Ankara’da sabah saatlerinde çalıştıkları hastane ve kurumların bahçesinde toplanan sağlık çalışanları Dr. Ersin Arslan için saygı duruşunda bulundular ve vatandaşlara “Sağlıkta Şiddet Sona ERS!N” başlıklı bildirileri dağıttılar. Öğle saatlerinde ise İbn-i Sina Hastanesi bahçesinde buluşarak ellerinde siyah balonlar ve “Böyle Sağlık Sistemi Olmaz. Sağlıkta Şiddet Sona ERS!N” yazılı kalplerle Sağlık Bakanlığı’na yürüdüler.

Sağlık Bakanlığı’na siyah çelenk bırakıldı

Yürüyüş boyunca “AKP Sağlığa Zararlıdır”, “Sağlıkta Dönüşüm Ölüm Demektir”, “Sağlık Haktır Satılamaz” sloganları atan sağlık çalışanları Sağlık Bakanlığı önüne siyah çelenk bırakarak, hekime ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti protesto ettiler.

Sağlık Bakanlığı önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında ise tüm katılımcı sağlık örgütleri adına ortak açıklamayı SES Ankara Şube Başkanı İbrahim Kara okudu.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Sağlık çalışanlarını, hasta ve hasta yakınlarıyla karşı karşıya getiren akıl dışı bir sağlık sistemi var. Ödeme güvencesini tamamen yitirmiş, çalışanları birbirine düşüren, sağlıkta kaliteyi düşüren performans uygulaması var! Gittikçe ağırlaşan iş yükü ve angarya, 7/24 esnek, kuralsız ve baskı altında çalıştırılma var, hemşirelerde 56, asistan hekimlerde 64 saate kadar uzayan mesailer var! Birlik hastaneleri arasında dama taşı gibi dolaşma, işyeri güvencesinin tamamen ortadan kalkması, görev tanımı dışında “sağlıkçı her işi yapabilir mantığı” ile çalıştırılma var! Özel sektörde güvencesiz, parasını alamadan, kölelik koşullarında çalışma var! Sağlık hizmetine ulaşmanın önünde bin bir türlü engel var, her kademede ödenen katkı-katılım payı ve ilave ücretler var! Hükümet, siyasetçiler ve yöneticilerin “sağlık çalışanlarını” itibarsızlaştıran, küçük düşüren, hedef gösteren kışkırtıcı üslup ve açıklamaları var!

 

Tüm bunların sonucunda bozuk bir sağlık sistemi, tedavi olamayan hastalar, çalışanlara yönelmiş öfke ve şiddet var!

Böyle sağlık sistemi olmaz. Bu şartlarda iyi hekimlik, diş hekimliği, hemşirelik, ebelik, teknisyenlik yapılmaz!

Nitelikli sağlık hizmeti verilmez!

Bizi şiddetle karşı karşıya getiren bu sisteme karşı üzgünüz, kırgınız.

Haklarımızın,  halkımızın ve çocuklarımızın sağlık hakkı için bugün hizmet veremiyoruz. Bu eylem ve etkinliklerimizdeki temel amacımız, sağlık sistemindeki yanlışlıklara DUR demek ve sağlık emekçilerinin sorunlarına dikkat çekmektir. Tüm bunlar “Sağlıkta Dönüşüm Programı”nın sonuçlarıdır.

Bu programın kimseye yararı olmadığı açığa çıkmıştır ve yol yakınken bundan vazgeçilmelidir. Hizmete erişimin önündeki engellerin, başta parasal engeller olmak üzere tüm engellerin kaldırıldığı bir sisteme, nitelikli hizmet vereceğimiz bir sisteme ihtiyaç var. Angaryaya varan çalışmanın, 7/24 esnek-kuralsız çalışmanın ve performans baskısının olmadığı bir çalışma hayatına ihtiyaç var. Kamu Hastane Birlikleri uygulaması ile dama taşı gibi hastaneler arasında dolaştırılması ile kaybolan işyeri ve iş güvencesine ihtiyacımız var. Halkımıza daha iyi bir sağlık sistemi sunabilmek için, halkımızı verdiğimiz bu mücadelede yanımızda olmaya, hükümeti, şiddeti doğuran, emekçileri ve halkı mağdur eden bu sistemi ortadan kaldırmaya, işkolundaki sağlık meslek örgütleri olarak birlikte çözüm üretmeye davet ediyoruz."

CHP’li bazı milletvekilleri ile sendika ve bazı meslek odalarının temsilcilerinin de destek verdiği basın açıklamasında TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Bayazıt İlhan, Ankara Tabip Odası Başkanı Özden Şener, SES Genel Sekreteri Mehmet Sıddık Akın, Türk Hemşireler Derneği Genel Sekreteri Hatice Uçak da birer konuşma yaptı.

TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Bayazıt İlhan yaptığı konuşmada, TTB olarak Dr. Ersin Arslan’ın görevi başında bir hasta yakını tarafından öldürüldüğü gün olan 17 Nisan’ın “Dünya Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddeti Önleme Günü” olarak ilan edilmesi için Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Tabipler Birliği nezdinde girişimlerde bulunduklarını hatırlattı. İlhan, taleplerinin CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven tarafından parlamento nezdinde gündeme getirildiğini bildirerek, talepleri için Sağlık Bakanlığı’ndan da destek istediklerini belirtti. 

İstanbul 

TTB ve diğer sağlık örgütlerinin çağrısıyla tüm Türkiye’de olduğu gibi İstanbul’daki sağlık kurumlarında da binlerce hekim sabah saatlerinde çalıştıkları kurumların bahçelerinde, başhekimlik önlerinde, konferans salonlarında, poliklinik binaları önünde Dr. Ersin Arslan’ı anmak üzere toplantılar gerçekleştirdiler. 

Hekimler ve sağlık çalışanları yapılan anma törenlerinde “Böyle Sağlık Sistemi Olmaz! Bu Şiddet Sona Ers!n. GöREV’deyiz!” yazılı pankartlar açtılar basın açıklaması yaptılar.

İstanbul’daki merkezi anma töreni ise İstanbul Tıp Fakültesi Kemal Atay Amfisi’nde gerçekleştirildi. Tören yitirilen sağlık çalışanları anısına 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı ve Dr. Ersin Arslan’ın, Dr. Göksel Kalaycı’nın, Dr. Edip Kürklü’nün, Dr. Ali Menekşe’nin, Dr. Melike Erdem’in ve Dr. Mustafa Bilgiç’in fotoğraflarından oluşan bir slayt gösterisi gerçekleştirildi. Yine Dr. Ersin Arslan için hazırlanmış olan video filmin gösterimi yapıldı. Anma töreninde sırasıyla İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan ve İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgin Saydam birer konuşma yaparak, sağlıkta şiddete yönelik tepki ve taleplerini dile getirdiler.

Merkezi anma töreninin ardından saat 11.00’de, hekimler ve sağlık çalışanları yürüyüş için İstanbul Tıp Fakültesi Temel Bilimler binası önünde toplandı. İstanbul’un dört bir yanından gelerek Temel Bilimler önünde toplanan sağlık çalışanları; eylemin çağrıcısı olan sağlık meslek örgütlerinin ortak imzasını taşıyan “Bu Şiddet Sona Ers!n. Sağlıkta Şiddete Karşı GöREVDEYİZ!” pankartı arkasında uzun bir kortej oluşturdular. İstanbul Tabip Odası imzasıyla açılan “Başbakanın Söylemi, Performans Sistemi, Günde 100 Hasta, Patron-Ciro Baskısı, Acillerde Yığılma, Kışkırtılmış Talep, Oy Beklentisi = Sağlıkta Şiddet” yazılı pankart ise yaşanan şiddet ortamının tesadüf olmadığını, yürütülen sağlık politikalarının sonucu olduğunu belleklere kazır nitelikteydi.

Sağlık çalışanları; “Sağlıkta Şiddet Sona ERS!N”, “Sağlık çalışanları Dr. Ersin Arslan’ı Unutmayacak!”, “SABİM, ALO 184 Hattı Durdurulsun!”, “Can ve Çalışma Güvenliği İstiyoruz!”, “Sağlıkta Yaşanan Sorunların Sorumlusu Hekimler Değildir!”, “Performans Sisteminden Vazgeçilsin!”, “Sağlıkta Şiddete Karşı Önerilerimiz Yasalaştırılsın!”, “Hasta-Hekim Elele Nitelikli Sağlık Hizmeti İçin Mücadeleye!”, “Can Güvenliği Olmayanlar Can Kurtaramaz!”, “Şiddete alışmayacağız! Yeni ölümleri sessizce beklemeyeceğiz!”, “Hastalarımızın tedavisi için yeterli süre ayrılsın!”, “Ölmek için değil, yaşatmak için okuduk!”, “Sağlıkta Dönüşüm ŞİDDETle Sürüyor!”, “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!”, “Mutsuz Doktor = Mutsuz Hasta”, “14 Acil Talep için Sağlık Bakanı’nı göreve çağırıyoruz!” yazılı dövizler taşıdılar. 

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu burada yaptığı konuşmada; sağlık çalışanları olarak şiddete dur demek için toplandıklarını, yeni ölümleri sessizce beklemeyeceklerini dile getirdi ve Sağlık Bakanlığı’nı gerekli önlemleri acilen almaya çağırdı.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan ise konuşmasında; yaşanan şiddetin tesadüfen gelişmediğini, Hükümetin Sağlıkta Dönüşüm Programı gereği attığı adımların şiddeti doğurduğunu dile getirdi. TTB olarak sağlıkta şiddeti önlemeye dönük maddeler de dahil olmak üzere 14 acil talebi Bakanlığa ilettiklerini ancak bugüne dek somut bir adım atılmadığını belirten Dr. Aktan bu acil taleplerin takipçisi olacaklarını vurguladı. Dr. Aktan, Sağlıkta şiddeti görünür kılmak, sağlıkta şiddetin önlenmesi yönünde adımlar atılmasını sağlamak üzere, Dr. Ersin Arslan’ın öldürüldüğü gün olan 17 Nisan’ın ‘Uluslararası Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddeti Önleme Günü’ olarak belirlenmesi için Dünya Sağlık Örgütü’ne başvurduklarını dile getirdi.

Konuşmaların ardından yürüyüşe geçen binlerce sağlık çalışanı sloganlar eşliğinde Haseki Eğitim Araştırma Hastanesi önüne ulaştı. Burada, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden gelen kortejle buluşuldu ve İl Sağlık Müdürlüğü’ne doğru yürüyüşe devam edildi.

Kortej İl Sağlık Müdürlüğü önüne ulaştığında saatler Dr. Ersin Arslan’ın saldırıya uğradığı anı; 12.45’i gösteriyordu. Burada 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ses aracından yükselen “Yiğidim Aslanım Burada Yatıyor” türküsü herkesi hüzünlendirdi.

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu tarafından basın açıklamasının okunması ardından eylem sona erdi.

İzmir

Sağlık çalışanları sabah saatlerinde Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplandı. Hastane başhekimlik girişinden poliklinik önüne kadar alkışlarla yürüyen İzmir Sağlık Çalışanları Platformu üyeleri adına konuşan Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. Fatih Sürenkök, 14 acil talebin yerine getirilmesini beklediklerini belirterek şunları söyledi: "Biz TTB olarak önce Meclise sesleniyoruz. TBMM’den bir an önce TTB’nin vermiş olduğu yasa tasarısının çıkarılmasını istiyoruz. Yöneticilere sesleniyoruz; mobbing uygulamalarınızla gerekçesiz ve isteksiz atamalarınız ve yer değiştirmelerinizle sağlık çalışanlarını huzursuz etmeyin". Dr. Sürenkök hasta yakınlarına da seslendi: “Biz sizin hemşire teyzeniz, doktor amcanız, kardeşiniziz. Sağlık sistemine yönelik öfkenizi, bizden çıkarmayın”.

Bursa 

'Kanlı' önlüklerle protesto

Bursa Tabip Odası üyeleri 'kanlı' önlüklerle Metroya binerek hekime ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddete dikkat çektiler. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde toplanan hekimler, Metroya bindiler ve yolculuk yaparken vatandaşlarla bol bol sohbet ettiler. Vatandaşlar da sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti kınadıklarını ifade ettiler.

Bursa Tabip Odası Başkanı Kayhan Pala yaptığı açıklamada, "Bizler, sizin için varız. Ama sağlık çalışanlarına yönelik şiddet her geçen gün artıyor." diyerek, vatandaşlara sitem etti. Metroda yolculuk yapan vatandaşlar da doktorlara yönelik şiddeti kınadıklarını dile getirdi. Hekimler daha sonra Şehreküstü Meydanı'nda diğer sağlık çalışanları ile buluştu ve Bursa Devlet Hastanesi'ne kadar yürüdü.

Adana 

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Poliklinikler önünde toplanan sağlık çalışanları sloganlar atarak basın açıklaması yaptı. Adana-Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten burada yaptığı açıklamada şöyle konuştu: ”TTB olarak önerdiğimiz TBMM Sağlıkta Şiddeti Araştırma Komisyonu nihayet kuruldu ancak geçen bunca zamanda hala bir rapor oluşturup açıklayamadı. Bakanlık sağlıkta şiddetin artmadığını iddia etmekte ama sadece basın-yayın organlarına baktığımızda bile hemen her gün yeni bir şiddet olayının yaşandığını görmekteyiz. Ne yazık ki uygulanan sağlık politikaları sebebiyle hasta-hekim ilişkisi zedelenmiş, şiddet de buna bağlı olarak artmıştır. TTB olarak önerdiğimiz yasal düzenlemeler yapılması önerimiz de halen hayata geçirilmiş değil. Ancak taleplerimizin takipçisiyiz. Yine sağlıkta şiddeti görünür kılmak, sağlıkta şiddetin önlenmesi yönünde adımlar atılmasını sağlamak üzere, Dr. Ersin Arslan’ın öldürüldüğü gün olan 17 Nisan’ın ‘Uluslararası Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddeti Önleme Günü’ olarak belirlenmesi için Dünya Sağlık Örgütü’ne başvurduk.”

Edirne’de ilacını bulamayan kanserli bir hasta sorununun çözümü için Çevre ve Şehircilik Bakanı’ndan yardım istemesine Bakan tarafından dilenci muamelesi yapılmasını esefle karşılayıp, kınadıklarını ifade eden Dr. Ökten,”Halkımızı dilenci yerine koyan AKP Hükümeti, on yıldır uyguladığı politikalarla sağlık çalışanlarını da hedef tahtasına çevirdi. Ortada sağlık çalışanları ve hastaları, hasta yakınlarını karşı karşıya getiren akıl dışı bir sağlık sistemi var” dedi.

Mersin 

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Toros Devlet Hastanesi ve Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde çalışan hekimler Mersin Devlet Hastanesi bahçesinde toplandı. Mersin Sağlık Hakkı Meclisi adına basın açıklamasını Oda Başkanı Uz. Dr. Galip Kırıcı okudu.

Kırklareli

Kırklareli Tabip Odası ile SES Kırklareli Şubesi üyeleri Kırklareli Devlet Hastanesi bahçesinde toplandı ve burada sağlık çalışanları ve vatandaşlar, Dr. Ersin Arslan için saygı duruşunda bulundu. Kırklareli Tabip Odası Başkanı Dr. Halil Muhacir yaptığı açıklamada, doktorla hasta yakınlarını karşı karşıya getiren sağlık sistemine tepki gösterdi.

Muş 

Muş Bulanık Devlet Hastanesi'deki sağlık çalışanları da iş bıraktı. Yapılan açıklamada ise “Bulanık Devlet Hastanesi’nde çalışan doktorlar ve personeller olarak bugün grevdeyiz. Meslektaşımızın ölümünden sonra da sağlıkta yaşanan şiddet hız kesmedi. Hekimler artık her gün yaşadıkları ve duydukları yeni bir şiddet olayı nedeniyle can güvenliklerinin olmadığını düşünmektedirler” denildi.

Gaziantep 

Dr. Ersin Arslan, adını taşıyan hastanenin önünde anıldı

Dr. Ersin Arslan Devlet Hastanesi önünde toplanan sağlık çalışanları ilk olarak Arslan’ın anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulundu ve daha sonra Demokrasi Meydanı’na doğru sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçti. Demokrasi Meydanı’na gelindiğinde Gaziantep Sağlıkçılar Meclisi adına Kilis Gaziantep Tabipler Odası Başkanı Prof. Dr. Savaş Gürsoy bir açıklama yaptı. Konuşmanın ardından sağlık çalışanları yaklaşık 15 dakika oturma eylemi gerçekleştirdi.

Şanlıurfa 

Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan sağlık çalışanları Dr. Arslan için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Şanlıurfa Tabipler Odası Genel Sekreteri Ali Suat Erkoç burada yaptığı açıklamada, meslektaşlarının acısını hala yüreklerinde taşıdıklarını söyledi.

Karabük 

Karabük Tabipler Odası üyeleri Karabük Devlet Hastanesi önünde bir araya geldi. Basın açıklaması ise Karabük Tabipler Odası Başkanı Talat Bayburtluoğlu tarafından yapıldı.

Muğla

Bodrum Devlet Hastanesi bahçesinde toplanan sağlık çalışanları sağlık çalışanlarına uygulanan şiddeti protesto etmek için iş bıraktı.

Bilecik 

Bilecik Devlet Hastanesi bahçesinde toplanan sağlık çalışanları da sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti protesto etti. Bilecik Tabip Odası Başkanı Dr. Ethem Dağlı yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Hekimler artık her gün yaşadıkları ve duydukları yeni bir şiddet olayı nedeniyle can güvenliklerinin olmadığını düşünmektedirler. Oluşturulan bu yeni sağlık sistemi hekim ve sağlık çalışanları ile hasta ve hasta yakınlarını karşı karşıya getirmiştir. Bu geçen bir yılda şiddeti sonlandırıcı hiçbir somut adım atılmamıştır. Sağlık sistemi sağlık çalışanları için yakıcı sorunlar içeriyor. Hekimler performans baskısı altında, esnek mesaiye dayanan daha fazla iş yükü altında çalışmaya zorlanıyor. Sağlıkta yaşanan sorunlar nedeniyle yeterli sağlık hizmeti alamayan vatandaş bunu sağlık çalışanları ve hekimlere şiddet olarak yansıtıyor. Mesleğinin değersizleştirilmesi karşısında bunalan hekimler mutsuz, umutsuz ve gelecek kaygısı içindedir. 17 Nisandan sonra da, angarya çalışmaya, performans baskısına ve emekliliğe yansımayan ücretlendirme biçimine, sağlık hizmetlerine ulaşımı engelleyen katkı ve katılım paylarına, iş ve işyeri güvencesi olmadan çalışmaya itiraza devam edeceğiz. Dr. Ersin Arslan'ı unutmayacağız, sağlıktaki şiddeti halkımızla beraber sonlandıracağız."

Kocaeli 

Kocaeli'de de sağlık çalışanları iş bıraktı. Sabah saatlerinde Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde toplanan Kocaeli Tabip Odası ve SES üyeleri hastane önüne çadır kurmak istedi. Ancak özel güvenlik görevlileri kurulan çadırı kaldırdı.

Çanakkale 

Sağlık çalışanları Çanakkale Devlet Hastanesi bahçesinde toplandı. Çanakkale Tabip Odası adına açıklama yapan Dr. Naci Hasanefendi, şunları söyledi: “Dr. Ersin Arslan'ın Gaziantep’te bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülmesinin ardından bir yıl geçti, ancak sağlık çalışanları her gün ülkenin dört bir yanında dayak yemeğe devam ediyorlar. Son birkaç yıl içinde genç bir sağlık çalışanı sisteme isyanını kendi canıyla ödedi. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yoğun bakım hemşiresi Rabiha Önal öldüresiye dövüldü. Kaymakamın dövdüğü doktor, hastane müdürünün kovaladığı sağlık çalışanı... Daha da ürkütücü olan şiddetin yaygınlaşmasıdır. Artan şiddet hekim-hasta ilişkisini bozmakta, sağlık hizmetinin verilmesini kesintiye uğratmaktadır. Tüm sağlık çalışanlarının gelecekle ilgili beklentilerini azaltmakta ve çalışma heveslerini yok etmektedir. Gittikçe ağırlaşan iş yükü ve angarya, kuralsız ve baskı altında çalıştırılma var. Bugün öldürülen meslektaşımız Dr. Ersin Arslan’ı anıp, Türkiye’de sağlık alanındaki şiddeti, bunun sebeplerini ve çözüm yollarınızı tartışacağımızdan dolayı acil hastalar, kanser hastaları, diyaliz hastaları ve yatan hastalar dışında sağlık hizmeti vermeyeceğiz”.