"Böyle bir bağımsızlığın içinde hürce var olmak, var etmek, ne güzel şey!"

-
Aa
+
a
a
a

Sevgili Açık Radyo,

21. Radyo Şenliğimizi kutluyor, daha nicelerini diliyorum.

Beni de 21. Radyo Şenliği’ne konuk olarak davet ettiğiniz için çok mutlu oldum, onur duydum, çok teşekkür ediyorum. Aranızda olmak, sevgili Ömer Madra ile sohbet etmek ve tüm Açık Radyo ile birlikte olmak çok değerli ve özeldi.

Bildiğiniz üzere, size böyle arada mektuplar yazarım, her zaman değil; pullarımı, nadir, değerli anlara saklıyorum.

Altını her zaman çiziyorum, Açık Radyo dikkat ile dinlenmesi, yer verilmesi gereken bir oluşum; her bir kelimesi, enerjisi, içeriği, destekçisi; programı, programcısı, var edeni, var etmekte olanı, emeğini koyanı değerli.

Bu dokuz gün boyunca neler duydu bu kulaklar! Hiç bilmediğimiz bir sürü anları, yaşananları, hikayeleri paylaştınız - Engin Altaş’ın radyo çekiyor mu diye tur atmaları, arkasındaki naif hikayesi ile burada İtalyanların da çok sevdiği Fabrizio De André’den "Bocca di Rosa" sürprizi, sevgili Muammer Ketencoğlu’nun Açık Radyo hikayesi ve daha neler neler... 

Her bir konuğun Açık Radyo’ya dair anlattıkları, paylaştıkları, çizdikleri, dinlettikleri; çocukların gençlerin sesleri, ilgileri, her bir destekçi ve sizlerin emeği ile çok değerli bir dokuz gün yaşadık.

Böyle bir bağımsızlığın içinde hürce var olmak, var etmek, ne güzel şey!

Bu dokuz gün bize tekrar gösterdi ki toz geldikçe, dantelimizi bilinçli su tüketimi ile yıkayıp pirüpak yaparak tekrar radyomuzun altına üstüne koyacağız. Tozun, insana, erdeme, saygıya; hakka, hukuka, tüm canlılara, yeşile, maviye, güneşe, buluta değmemesini sağlayacağız.

Sevgili Açık Radyo,

Biraz süreyi aştım ama ufacık bir şeyden bahsetmek istiyorum;

İyi ki varsın! İyi ki süreyi aşıyor ki aşmıyor esnetiyor, böylece sonsuz oluyorsun!

Çok teşekkürler, kucak dolusu sevgiler.

Yeşeren Güven