Mercan resifleri beyaza dönüştü

-
Aa
+
a
a
a

Dünyanın pek çok rengarenk mercan resifi hayaletimsi bir beyaza dönüştü.

Gezegenin Geleceği: 17 Nisan 2024
 

Gezegenin Geleceği: 17 Nisan 2024

podcast servisi: iTunes / RSS

Avustralya’dan Kenya’ya ve Meksika’ya kadar uzanan kıyı şeridinde, dünyanın pek çok rengarenk mercan resifi hayaletimsi bir beyaza dönüştü. Bilim insanları, bunun son 30 yıldaki dördüncü küresel ağarma olayı olduğunu duyurdu. ABD’nin Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) ve Uluslararası Mercan Resifleri Girişimi tarafından mercan resiflerine ilişkin ortak açıklama yapıldı. Açıklamada, Şubat 2023’ten beri yapılan gözlemler sonucunda 54 ülke ve bölgedeki mercan resiflerinin ağardığı kaydedildi. Mercan ağarmasının, stres altındaki mercanların besin kaynakları olan ve onlara renklerini veren algleri dışarı atmasıyla meydana geldiği ifade edildi. Bu durumun şiddetli ve uzun süreli olması halinde mercanların ölebileceği aktarıldı. Mercanların ağarmasının farklı bölgelerde zaman zaman meydana geldiği ancak küresel ölçekte ağarma ilan edilebilmesi için büyük okyanusların her birinde önemli ağarmanın belgelenmesi gerektiği kaydedildi. NOAA Mercan Resifi Birimi Gözlem Koordinatörü Derek Manzello, “Okyanuslardaki resif alanlarının %54’ünden fazlası ağarma düzeyinde ısı stresi yaşıyor,” derken açıklamasına şöyle devam etti, “Okyanuslar ısınmaya devam ettikçe mercan ağarması daha sık ve şiddetli hale geliyor.” Bu yılki ağarma olayı gibi, 1998, 2010 ve 2014 - 2017’deki son üç olay da genellikle daha sıcak deniz sıcaklıklarına yol açan El Niño’ya denk geldi. Geçtiğimiz yıl deniz yüzeyi sıcaklıkları, El Niño’nun etkilerinin iklim değişikliğiyle birleşmesi nedeniyle 1979’dan bu yana tutulan rekorları alt üst etti.

Hukuk ve Doğa Okulu

Hukuk ve Doğa Okulu, Türkiye’nin dört bir yanından gelen hukukçular ile doğa tahribatlarına karşı hukuki mücadeleyi büyütmek için Doğa Derneği uzmanları tarafından düzenlenirken, doğa hakkı, iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele, iklim adaleti ve çevre hukukuna dair gelişmelerin hep birlikte tartışılması hedefleniyor. Ücretsiz olarak gerçekleşecek Hukuk ve Doğa Okulu’nda, doğa savunuculuğundaki deneyimleri paylaşmak, hukuku doğa savunusunda etkin bir araç olarak kullanmak, doğa ve iklim okur-yazarlığını geliştirmek ve saha bilgisini arttırmak için hukukçular bir araya gelecek. Hukuk ve Doğa Okulu’nda, Doğa hakkı ve doğa savunuculuğunda hukukun etkin bir araç olarak kullanımı; Doğa savunuculuğunda başvurulabilecek ulusal ve uluslararası hukuki mekanizmalar; Türkiye’de doğa mücadelesi tarihine bakış, idari başvuru ve dava süreçleri; Proje dosyası inceleme ve örnek davalar; Doğa Derneği’nin savunuculuk deneyimleri; Doğa ve iklim okur-yazarlığı ile birlikte İklim Adaleti ve Doğayla uyumlu yaşam konuşulacak. Doğa savunuculuğu alanında kendini geliştirmek isteyen, kolektif ve yaratıcı üretim süreçlerine uyum gösterebilen, doğa hakkı ve iklim hukuku alanında Türkiye ve Dünyadaki gelişmelere ilgi duyan; Hukuk fakültesi son sınıf öğrencileri, hukukçu akademisyenler, stajyer avukatlar, avukatların başvurusuna açık. Kayıtlar Doğa Derneği web sitesinden yapılabilir.

Yangına Dirençli Yerleşimler Projesi

WWF-Türkiye’nin (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), bir bankanın finansal desteğiyle yürüttüğü Türkiye’nin Canı Yanmasın Destek Programı kapsamında hayata geçirilen ‘Yangına Dirençli Yerleşimler Projesi’ni tamamlandı. Haziran 2022’de başlayan Türkiye’nin Canı Yanmasın Destek Programı kapsamında bugüne kadar yedi proje hayata geçirilirken, bu yedi projeden Türetim Ekonomisi Derneği’nin yürüttüğü ‘Orman Yangınlarına Dirençli Üretim Modelleri’ projesinin yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) tarafından başlatılan, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Karabük Üniversitesi’nin proje ortağı olduğu Yangına Dirençli Yerleşimler Projesi kapsamında Muğla’nın Bozyer, Dağpınar ve Sarayyanı Mahallelerinde farklı çalışmalar yürütüldü. Yerel halkın orman yangınlarına karşı uyumluluğunun katılımcı bir şekilde sağlanarak ormana komşu ve orman içi yerleşim yerlerinin yangına dirençli hale getirilmesini amaçlayan projede; Bozyer, Dağpınar ve Sarayyanı’da mahalle halkının katılımıyla yangın öncesi ve yangın esnası eğitimleri verildi. Eğitimler boyunca yangın çıkış nedenleri, yangın öncesi hazırlıklar, yangınların verdiği zararlar, mahalle yangın yönetim planı, yangın sırasında yapılması gerekenler, mevcut tanker ve hidrantların (yangın söndürmede kullanılan yangın söndürme hortumlarına uygun olarak tasarlanmış özel musluklar) kontrolü ve bakımının nasıl yapılacağı gibi konulara değinildi. Eğitimin ardından mahalle sakinleriyle birlikte yangın tatbikatı yapılırken, tatbikat öncesi yerel halka yangın tüpü, basınçlı pompa gibi malzemelerin kullanımı hakkında bilgi verildi. Tatbikat sırasında yanıcı madde yığını tutuşturularak yangın esnasında doğru müdahale yöntemleri kullanılarak ateş söndürüldü. Muhtarlara yangın söndürmede kullanılacak malzemeler (dişli tırmık, çapa, motorlu testere vb.) teslim edildi. Yapılan eğitim ve tatbikatlardan sonra yangın öncesi ve yangın esnası faaliyetlere köyde liderlik yapabilecek kişiler belirlendi. Üç mahallede en az beş kişiden oluşan yangın anında müdahale yapabilecek ekipler oluşturuldu. Eğitimlerin yanı sıra Bozyer, Dağpınar ve Sarayyanı Mahallelerinde yangın sonrası yönetim planı oluşturma çalışmaları yürütüldü. Yerel halka Orman İşletmeleri, Orman ve Köy İşleri (ORKÖY) kredileri, AFAD, Kaymakamlık, Tarım İl Müdürlüğü, TARSİM uygulamalarından bahsedildi. Ayrıca, 29 - 30 Ocak 2024 tarihlerinde, yangın stratejik planı konularını ve içeriğini belirlemek için Muğla ilinde yangın riski olan tüm köy ve mahalle muhtarları ile yerel STK’ların davet edildiği bir çalıştay düzenlendi.