10 - Pire rembet arketipi Yorgo Batis

-
Aa
+
a
a
a
Açık radyo
 

10 - Pire rembet arketipi Yorgo Batis

Pire Rembetikası CD kitapçığı Yorgo Batis’i; Pire rembet arketipi olarak tanıtır. Arketip bizdeki “nev-i şahsına münhasır” gibi bir şey ama tam da değil galiba… Daha çok ilk örnek, hakiki numune, eldeki özgün örnek diye söylemek daha uygun düşecek sanırım.

Yorgo Batis; bağlama yani cura çalan hırıltılı sesli rembettir. Bir Pire demirbaşıdır. Denilene göre iyi bir adammış, darda olan herkese borç para verirmiş. Genç müzisyenleri özendirir kollar, onları korurmuş.

Fotoğraflarından iyi niyetli, güler yüzlü, şakacı birine benzediği seziliyor. Red Kit’ten tanıdığımız ağrılı dişler, bazı rahatsızlık ve illetlere merdiven altı ilaç üretip pazarlayan şarlatan satıcılık bile yapmış gençliğinde. Savaş sonrası Pire’ ye yerleşmiş. Orada bir kahvehaneyle “Carmen” adında dans okulu işletirmiş. Zengin bir saz koleksiyonuna sahipmiş.

Yorgo Batis 1932'de Atina'da ilk taş plak kaydı gerçekleştiren buzikicilerden biriymiş.

Mübadele ve Müzik: Mübadelenin yüzüncü yılında mübadil şarkıcılar, besteciler, çalgıcılar.

Bu seride Cemal Ünlü, mübadelenin 100. yılında müziğin mübadeleden nasıl etkilendiği, kültür adına yitirilen ve kazanılanları ele alıyor. Mübadil şarkıcılar, çalgıcılar ve besteciler üzerinden 1900’lerin başında İstanbul ve İzmir gibi merkezlerde, Batı müziği etkisiyle yepyeni bir müzik türünün varoluş öyküsünü işliyor.

Mübadele ile Yunan anakarasına göçen Anadolulu ve Trakyalı müzisyenler; rebetiko, rebetika, rembetiko, rembetika adlarıyla bilinir. 11 hafta boyunca çiftetelli, karşılama, sirto, kasabiko, zeybekiko gibi dans ritimlerinin kullanıldığı bu yeni kent müziğinin ortaya çıkış ve yaygınlaşma süreci anlatılıyor.

İlk dönemlerinde horlanan, küçük görülen, diktatör Metaksas döneminde yasaklanan bu müzik, 2017 yılında Unesco tarafından “somut olmayan kültür mirası” listesine alınmayı başardı.

Mübadelenin sosyal ve ekonomik açıdan her iki topluma getirdikleri ve götürdükleri üzerine değerlendirmeler sayıca çok olsa da kültürel açıdan değerlendirme pek yapılmıyor. Oysa Cemal Ünlü değerli soruları ele alıyor; örneğin mübadeleyle giden müzisyenler gitmemiş olsalar bu toprakların müziğine nasıl bir katkı yaparlardı? Cevap gidenlerin kimler olduğunu, gittikleri ülkede neler yaptıklarını anlayıp, kavramakta yatıyor.

11 hafta boyunca konuşuyoruz!