Çeşme kıyıları için olumlu haber

-
Aa
+
a
a
a

37 kişi ve kurum, Çeşme bölgesindeki koruma statülerinin değiştirilmesi kararına karşı dava açtı.

Fotoğraf: Doğa Derneği
Gezegenin Geleceği: 05 Haziran 2023
 

Gezegenin Geleceği: 05 Haziran 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

Doğa Derneği, Sualtı Araştırmaları Derneği, İzmir Barosu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İzmir Tabip Odası, Egeçep, Batı Urla Köyleri Kalkındırma Derneği, Gücücek Koyu Koruma Derneği olmak üzere 37 kişi ve kurum, Çeşme bölgesindeki koruma statülerinin değiştirilmesi kararına karşı dava açtı. Davada İzmir 2. İdare Mahkemesi 10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle yürütmeyi durdurma kararı verdi. Kararda nitelikli doğal koruma alanlarıyla aynı doğal ekolojik bütünlüğü içermesine, doğal flora ve fauna yapısının korunmasına ve uluslararası sözleşmelerle korunan Akdeniz foklarının doğal yaşam ve üreme alanlarını içermesine rağmen bu bölgelerin ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak belirlenmesinin kamu yararı taşımadığına, daha yüksek bir koruma statüsüne sahip olması gerektiğine karar verilerek bu bölgeyle ilgili işlemin yürütmesi durduruldu. Alaçatı - Sığacık arasında kalan kıyı alanı, İzmir’de Karaburun Yarımadası ile birlikte doğal peyzajdaki bozulmanın en az gözlendiği son kıyılar. Büyük bir kısmına kara yoluyla ulaşılamadığı için Türkiye kıyılarındaki en bakir bölgelerden birisi. Davaya konu olan alan Türkiye’deki 305 önemli doğa alanından biri olan Alaçatı, Önemli Doğa Alanı (ÖDA) sınırları içinde yer alıyor. Sahip olduğu vejetasyon, kuş, kara ve deniz memelileri varlığı ile Çeşme kıyıları biyoçeşitlilik açısından büyük öneme sahip. Bölgenin ekolojik önemi aynı zamanda Sualtı Araştırmaları Derneği’nin 2020 ve 2022 tarihli raporları ile de ortaya konuldu. Alaçatı - Sığacık arası kıyıları ülkemizin önemli fok alanlarından da biri.

Dünya Çevre Günü kutlu olsun

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu , 5 Haziran 50. Dünya Çevre Günü’nde “Bu yıl artık plastik kirliliğini yenelim” dedi. Karaosmanoğlu, atık plastiğe döngüsel ekonomide değer katmanın istihdam ile gelir yaratmadaki mühim yerine odaklanıyoruz diyerek, “Faydalı kullanım ömrünü tamamlayan plastiklere, atık plastiklere kıymetli yerli ham madde olarak bakmalıyız. Çünkü plastikler ithal petrol ve doğal gazdan üretilirken atık plastik çıktığında yerli ham maddemiz, ulusal servetimiz olur. Atık önceliklemesinde ‘En Az Atık Çıkarma’, ‘Yeniden Kullanım’, ‘Geri Dönüşüm/İleri Dönüşüm’, ‘Enerji ve Malzeme Geri Kazanımı’ ve ‘Bertaraf’ sırası mühim. Atık plastik döngüsel ekonomide dönüşürek değer kazanırken, endüstrinin döngüsel ekonomiye geçişinde de sistematik dönüşüm ve eylemleri hızlandırma gerekiyor vurgusu yaparak ülkemiz bu gidişatın dışında kalmamalı. Bu değişim için dönüşüm şart. Hükümetler, yerel yönetimler, iş dünyası, sivil toplum, akademi, medya ve yurttaşların plastik döngüsel ekonomisinin değişmek için dönüşüm yolumuzda bilim, teknoloji destekli çözümlerle eyleme geçmesi gerekiyor. Değişimi birlikte başarabiliriz,” dedi. “Öncelikle tek kullanımlık plastik tüketimimizi yaşamımızdan çıkaralım. Ambalajına tekrar doldurarak ürün satın alma seçeneklerini göz önüne alalım. Evde, okulda, işte, yolda, tarlada, ormanda atık plastik çıktığında toplayalım, nefes alalım, düşünelim. Atık plastiğin toprak, su ve havaya karışmasına neden olmayalım. Aksi takdirde bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalarla birlikte yaşadığımız güzelim dünyamızın nefesi azalır. Atmayalım, yakmayalım, ayrı toplayalım, plastik kirliliğini yenelim,” çağrısı yapan Dr. Karaosmanoğlu “Dünya Çevre Günü’müz kutlu olsun,” dedi.

Kömürden Adil Çıkış: Hedef 2030

Yıllardır kömürün gölgesinde yaşayan Türkiye’nin farklı illerinden ekoloji örgütleri, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde mevcut kömürlü termik santrallerin 2030’a kadar kademeli olarak kapatılması için ‘Kömürden Adil Çıkış: Hedef 2030’ talebini bir bildiriyle paylaştı. Bildirinin imzacıları arasında Muğla, Kahramanmaraş, Çanakkale, Antalya, İzmir, Denizli, Sivas, Adana, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Hatay, Karaman gibi illerde yıllardır kömüre karşı mücadele eden 17 kurum bulunuyor. ‘Kömürden Adil Çıkış: Hedef 2030’’ bildirisi 3 Haziran’da Türkiye’nin farklı illerinde eş zamanlı basın açıklaması ve eylemlerle kamuoyuna sunuldu. Bildiride, kömür madenciliği ve kömürlü termik santraller nedeniyle bölgede yaşayanların ya topraklarını kaybederek köylerini terk etmek ya da madene inmek zorunda kaldıkları belirtildi. Çağrıcı kurumlar, kampanyaya destek olmak isteyenler için komursuz2030.org üzerinden imza kampanyası başlattı.

Poyraz kuşları 200 kilometre mesafe katetti

Iğdır’da 26 Mart’ta ağa takılan ve halkalandıktan sonra uydu vericisi takılıp doğaya bırakılan poyraz kuşları, 40 günde yaklaşık 200 kilometre mesafe katetti. Dünyada nesli tehlike altındaki türlerin bulunduğu kırmızı listede ‘tehdide açık’ koduyla yer alan ve Iğdır'da ağlara takılan poyraz kuşları, uydu vericisiyle takip ediliyor. Kuşların göç rotasında bulunan Iğdır'daki Aras Vadisi'nde bugüne kadar yapılan çalışmalarda dünyada nesli tehlike altında olan türlerin de içinde yer aldığı 313 kuş türü gözlemlendi. KuzeyDoğa Derneği’nin ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün izniyle alanda kurduğu Aras Kuş Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde, kuşlar halkalanıyor ve önemli türlere ise uydu vericisi takılıyor. Çalışmalar kapsamında kurulan ağlara takılan önemli türlerden biri ise poyraz kuşları oldu. Vadide 26 Mart'ta ağa takılan iki poyraz kuşu halkalandı. Dişi olanına Maya, erkek olanına ise Alp adı verilen kuşlar, uydu verici takılıp doğaya bırakıldı. Şimdi izleniyorlar. Yakında KuzeyDoğa Derneği aracılığıyla raporlarını paylaşırız.